رَفَعَ
Kaldırdı, yükseltti, yüceltti
1/1
Muzari
:
يَرْفَعُ
Mastar
:
رَفْعٌ
(Kaldırma)
İsm-i Fail
:
رَافِعٌ
(Kaldıran, yükselten)
İsm-i Mef'ul
:
مَرْفُوعٌ
(Merfu, yalın, kaldırılmış, yükseltilmiş)
İsm-i Mübalağa
:
رَفِيعٌ
(Yüksek, yüce, yükselten)
رفع محمد يده
Muhammed elini kaldırdı.
قرر المدير رفع الأجرة
Müdür ücretleri artırmaya karar verdi.
قام العامل برفع الصندوق الثقيل
İşçi ağır kutuyu kaldırdı.
يجب عليك رفع الصوت إذا لم تسمع الأخبار بوضوح
Haberleri net olarak duyamadığında sesini yükseltmelisin.