Message
Bağırsak mikrobiyotası hakkında bilgi veren Prof. Dr. Tarkan Karakan, “Bağırsak mikrobiyotası, bağırsaklarımızda yaşayan çok sayıda bakteriler var. Vücudumuzdaki hücre sayısının on katı kadar bakteri bağırsaklarımızda yaşıyor. Bir insanın 10’da 9’unu bakteriler oluşturuyor.
Özellikle kalın bağırsakta yetişen bakteri türüne biz mikrobiyotası adı veriyoruz. Son yıllarda özellikle tıp alanında çok önemli gelişmeler kaydedildi. Eskiden bu bakterileri ölçemiyorduk, sayısını, içeriğini bilemiyorduk ama son yıllarda yapılan teknolojik gelişmeler sayesinde genetik olarak bunlar tespit edilebiliyor. İsimlerini bilmediğimiz halde genetik yapılarını ortaya koyuyoruz. Trilyonlarca bakteri şuanda bağırsakta yaşamakta ve yapılan çalışmalarla da bu bakterilerle sağlığımız arasında çok yakın ilişkiler ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.
OBEZİTE, DEPRESYON, ŞİZOFRENİ VE ÇOCUKLARDA OTİZMİN ASLINDA BAĞIRSAK BAKTERİLERİNDEN KAYNAKLANDIĞI NET OLARAK ORTAYA KONULDU
Bağırsak mikrobiyotasının neden olabileceği hastalıkları sıralayan Prof. Dr. Karakan, “Sindirim sistemi hastalıkları olmak üzere karında şişkinlik, kabızlık ve ishalle giden hastalıklarda bağırsak bakteri dengesizliği olduğu net olarak ortaya konuldu. Yine ülkemizde görülme sıklığı hızlı artan genç popülasyon da, üniversite öğrencilerinde giderek sıklığı artan iltihaplı bağırsak hastalığı dediğimiz hastalık, çağımızın vebası olarak tanımlanan obezite, yani şişmanlığın da aslında bağırsak bakterilerinden kaynaklanacağı net olarak ortaya konuldu. Hatta fare çalışmalarında obez fareden zayıf fareye dışkı nakli yapıldığında zayıf farenin aynı diyeti yemesine rağmen şişmanladığı gösterildi.
İnsanlarda da buna benzer bulgular ortaya çıkmaya başladı. Yenilen yemeğin içeriğinden bağımsız olarak, bağırsaktaki bakteri yapınız vücut kilonuzu, vücuttaki yağ dağılımınızı belirleyebiliyor. Şeker hastalığında da bağırsak bakteri hastalığının çok önemli olduğu anlaşıldı. Psikiyatrik ve beyin fonksiyonları arasında da çok önemli bulgulara rastlandı. Özellikle depresyon, şizofreni ve çocuklarda otizmde de bağırsak bakteri yapısının bozulduğu ortaya konuldu” şeklinde konuştu.
SAĞLIKLI BİR İNSANIN DIŞKISINI ÇEŞİTLİ MUAMELELERDEN GEÇİRDİKTEN SONRA HASTA OLAN KİŞİNİN BAĞIRSAKLARINA VERDİĞİNİZDE BAZI HASTALIKLARI İYİLEŞTİRDİĞİ GÖZLENDİ
Bağırsak mikrobiyotasının tedavi çalışmalarının Amerika, Avrupa’da ve Çin’de devam ettiğini kaydeden Prof. Dr. Karakan, “Probiyotik dediğimiz yararlı bakterilerin verilmesi ile kısmen tedavide başarı elde etmek mümkün. Ama bu ürünlerin hangisi kullanılacak şu anda tam olarak ortaya konulamadı. Son yıllarda ilgi odağı olan bir konu dışkı nakli. Sağlıklı bir insanın dışkısını çeşitli muamelelerden geçirdikten sonra hasta olan kişinin bağırsaklarına verdiğinizde, bazı hastalıkları iyileştirdiği gözlendi. Hatta bu Amerika’da kapsül haline getirilip ağızdan verilmeye başlandı.
Beslenme alışkanlığımız çok önemli burada, özellikle bu batı tipi beslenme, yağlı, şekerli gıdaların çok tüketilmesi, özellikle çocukluk çağında kullanılan antibiyotiklerin yetişkin yaşa geldiğinde obezite, iltihaplı bağırsak hastalığı riskini 2-3 kat arttırdığını gösteren çalışmalar var. Bu nedenle bağırsak mikrobiyotası çok önemli ve antibiyotik de günümüzde en çok zarar verenlerden bir tanesi, buna da çok dikkat etmemiz gerekiyor. Gelecekte de şu anda devam eden en az 20 tane hastalık üzerinde de araştırmalar devam ediyor. Gerçekten gelecekte genetikten sonra mikrobiyota konusu tıpta çok önemli olacak. Sanırım bazı hastalıkların altında da bu durum yatmaktadır” diye konuştu.
Kaynak : http://www.yenisafak.com.tr/hayat/iste-sizofreni-ve-depresyonun-asil-nedeni-2031452
http://okyanusum.com/haber/bagirsak-bakterilerinin-etkileri/