Mekke'nin, sınırlan Hz. Peygamber tarafından çizilen çevresine Harem (yasaklanmış, korunmuş, dokunulmaz) adının verilmesinin sebebi, zararlılar dışındaki canlıların öldürülmesi ve bitki örtüsüne zarar verilmesinin haram sayılması, her türlü tecavüzün yasaklanarak buranın güvenli ve dokunulmaz kılınmasıdır. Kur'ân-ı Kerîm'de insanlar için yeryüzünde kurulan İlk mâbedin Mekke'deki mübarek ev (Kâbe) olduğu (Âl-i lmrân 3/96), Kâbe "el-beytü'l-harâm" (el-Mâide 5/2), onu çevreleyen mescid "el-mescidü'l-harâm" (el-İsrâ 17/1), Mekke şehri de "harem" (el-Kasas 28/57; el-Ankebût 29/67) diye nitelendirilip diğerlerinden farklı olarak ilâhî feyiz ve berekete, insanların mânevî açıdan temizlenme ve arınmalarına mahal kılındığı, buraların korunmuş ve saygıya değer yerler olduğu belirtilmiştir. Resûl-i Ekrem de Mekke'nin fethedildiği gün yaptığı konuşmasında, bu beldenin yerlerin ve göklerin yaratıldığı gün Allah tarafından haram kılındığını ve kıyamete kadar da böyle kalacağını ifade etmiştir (Buhârî,“Sayd". 10; Müslim, "Hac", 445-446).
Harem sınırını gösteren işaret.
Allah gökleri ve yeri yarattığı gün Mekke'yi "harem" kılmış, daha sonra unutulan bu statüsü Hz, İbrâhîm tarafından iade edilmiştir. İki âyette, Hz. İbrâhim'in Mekke'yi güvenli bir şehir kılması için Allah'a dua ettiği belirtildiği gibi (el-Bakara 2/126; İbrahim 14/35) bir âyette de Mekke'den güvenli şehir diye söz edilmiştir (et-Tin 95/3). Hz. Peygamber, yeryüzünde Allah'a en yakın ve sevimli olan yerin Kâbe ve çevresi olduğunu söylemiştir. Harem'in bir hususiyeti de orada işlenen sevap ve günahların karşılığının da fazlasıyla görüleceğidir. Bütün mescidlerin, hatta bütün yeryüzünün Allah'a ibadet için mekân oluşturduğu bilinmekle birlikte Mescid-i Harâm, Mescid-i Nebevî ve Mescid-i Aksâ'da namaz kılmanın. Mekke ve Medine haremlerinde ibadet etmenin ferdi-derunî hayat açısından ayrı bir önem taşıdığı şüphesizdir.
İlk defa Hz. İbrâhim tarafından tesbit edilen Mekke Haremi'nin sınır noktaları "alem" adı verilen taşlarla işaretlenmiştir. Ana yolların üzerindeki alemler, açıklayıcı bilgilerin yazıldığı duvar vb. bir yapı şeklinde iken diğer alemler genel olarak bir taş yığınından ibarettir. Hz. Peygamber, Mekke'nin fethinden sonra bu alemleri yenilettiği gibi, tarih boyunca çeşitli dönemlerde de yenilenerek Mekke Haremi'nin sınırlarının belirgin kalmasına özen gösterilmiştir.