Muharrem ayı, hicrî senenin birinci ayıdır, yani Müslümanın yılbaşıdır. Muharrem ayı, Zilkade, Zilhicce ve Receb’le beraber Kur’an-ı kerimde kıymet verilen 4 haram aydan biridir.
“Şehr’ullahi’l-Muharrem” da denilen, içinde Hicri Yılbaşı ve Aşura Günü gibi önemli iki gün bulunan, peygamberimizin “Allah’ın ayı Muharrem” diye bahsettiği Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coşup aktığı bir aydır.
Muharremin birinci gününde, her birinde besmele çekerek, bir defada 1000 İhlâs-ı Şerif okuyanları, Cenâb-ı Hakk lütfuyla ve keremiyle huzûruna bu âlemden kul borcu ile götürmeyecektir.
Muharrem ayının birinden onuna kadar 10 gün oruç tutmak ve 10. gün âşûra pişirmek faziletli ibâdetlerdendir. Bunu yerine getirenlerin, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (r.anhüma) Efendilerimizle cennete girecekleri ümit edilir. Bu on günlük orucu tutamayanlar, mümkünse 8, 9 ve 10. günleri oruç tutmalıdırlar.
Bu günlerde Hatm-i Enbiyâ’ya devam etmeli. Bilhassa 9′uncu günü akşamı, yâni 10′uncu gecesi muhakkak Hatm-i Enbiyâ yapılmalıdır.
Muharrem ayı içerisinde mümkün olduğu kadar fazla istiğfar etmelidir.
Bir hadis-i şerif şöyledir:
“Ey ashabım ve ümmetim! Muharrem ayının ilk on günü çok dikkatli olun. O günlere saygıda kusur etmeyin. Bu günlerde oruç tutmak ve diğer amelleri yapmak çok sevaptır. Muharrem ayının ilk on gününde Allah (cc) yeri ve göğü yaratmıştır. Kıyamet ise o günler içinde kopacaktır. Mevla Teala Muharrem ayının ilk on günü içinde; Nuh (as)’ı tufandan kurtarmış, inanmayan kafirleri de suda boğmuştur.”