En-El Hak (Hallac-ı Mansur) - Kevser Yeşiltaş \ Allah'ın Zuhuru
“O, benim içimde kendini tanıdı. O ben olarak, bedenimin ve ruhumun içinde kendini buldu ve tanıdı. Ruhum ve bedenim aşamaları geçti ve perdeler kalktı, O ben olarak benim içimde tezahür etti. O benim ve ben de O demek tamamen yanılgıdır. Gerçek küfürdür. Hiçbir zaman O, ben, ben de O olamayız. O ve yaratılanlar aynı değildir; sadece O, benim içimde kendini tanır, kendini açığa vurur. Kendini açığa vurandır. Ancak ben açanları keşf ettikçe, O bende kendini tanır ve her açandan sonra, O bende kendini açığa vurur.
Tüm kademeleri geçtim ve ruhumun perdeleri bir bir yırtıldı, O bende kendini açığa vurdu. O kendini bende tanıdı. O ve ben bütündük, bir bedende iki ruh gibiydik ancak şarabın saf su ile karışması gibiydi. O ve ben birdik ama aynı değildik birbirine karışmıştık. O kendini bende tanıdı, ben de kendimi O'nda. Beni gören O'nu da görmüş olur, O'nu gören ikimizi birden görmüş olacaktır. Bana bakan gözlerin, gözlerimden O'nu görecektir. Sesimi duyan kulakların, O'nun sesini de duyacaktır.
Ten en büyük perde değil midir O'ndan beni ayıran? Ayrı koyan, ayrı imiş gibi görünen. Tendir araya giren, perdedir oysa arada mesafeler kesafet olarak görünen.” Hallac-ı Mansur
O, nefs sahibi kuluna, şah damarından yakındır.
Uzak algısı, nefs sahibi kulun, O'na sonsuz kesafet oranında, mesafe yanılgısıdır. (KA'yıb)
“Şah damarından yakın” (Kaf 50/16)
Hallac-ı Mansur, Haram dairesi ile, dünya hayatını anlatmaktadır. Bir bakıma haram dairesi bedenlenmektir ve bedende görünmektir. Beden hapis hayatıdır. Ten kafesinde tutsak olmaktır. Haram dairesine bakmak dışardan bakmak manasını taşır.
Kaynak : En-El Hak (Hallac-ı Mansur) - Kevser Yeşiltaş