En-El Hak (Hallac-ı Mansur) - Kevser Yeşiltaş \ Gönül Kuşu
"Kulle insanin, elzeınnahu, tairehu" (İsra13)
"Bütün insanların kuşunu boynuna bağladık."
Elzemnahu, Hu'ya yani O'na bağladık, bütün insanların tairehu yani insanın gönül kuşunu Hu'nun büyük gönül kuşuna bağladık. Ve her biri ten kafesinden kurtulup kanatsız uçmak ister, uçmak için çırpınır.
Hu'nun kuşu, ten kafesine hapsolur yani maddesel ortamda yansır ve çokluk olarak görünür kılınır, tezahür olur. Ve maddesel ortamdaki hapis durumu özgürlüğüne kavuşmak ister.
Her candaki gönül kuşu, Hu'nun kuşunun yansımasıdır. Ten kafesine hapsolan kuş, uçmak ister, Hu'ya kavuşmak ister.
Her insanın canındaki gönlündeki sır budur. Kuştur yani kanatsız kuştur, ten kafesine hapsolmuş olarak görünür. Çünkü görünmeyende gönül gözü açılır, apaçık olur, her şeyi bilir, birliği hisseder, tevhid olur. Ancak görünende gönül gözü kapanır ve kendini yalnız görür, ayrı görür, ayrı düşmüş hisseder. Oysa ki bağlıdır, gönül kuşu, Hu'nun yani O'nun kuşuna bağlıdır. Ve her biri kanatsız uçmak ister. Doğruya, Hakikate, Birliğe özlemi içinde ten kafesinde çırpınır durur.
Sarhoş olmuş gülün kokusundan, neylesin dünya malını, zaten ten de mal değil midir ki istesin dünya malını. O güle aşıktır, güle kavuşmak ister, çırpınır durur, ne zaman ki kavuşur batar kuşun böğrüne dikeni, ölür o zaman kavuşur aşkına. Aşka kavuşmak için çırpınan bülbül ölmeden ölür, dirilir.
İnsan dildeki ifşaları arasında “kayıb”dır. İnsan gönlündeki “ğayb”ları arasında hakikate yol alır. Dil, gördüğünü, duyduğunu katlayarak ifşa eder. Gönül ifşası sessizlikte hakikati konuşur, bunu ancak istidatlı olanlar işitebilir.
Kaynak : En-El Hak (Hallac-ı Mansur) - Kevser Yeşiltaş