Nefsinden çık, ondan yüz çevir. Mülkünden bağını kopar. Her şeyi Allah Azze ve Celle’ye teslim et: Kalbinin kapısında O’nun kapıcısı ol!
Girmesi için sana emir ettiklerini, O’na tabi olarak oraya al; girmesini yasakladıklarını ise, nehyine uy ve oraya alma! Bir kere oradan çıkardıktan sonra, hevayı bir daha kalbine sokma! (Bil ki) : Hevanın kalbinden çıkarılması; hevaya muhalefet ve her hal u karda ona ittibayı terk etmek iledir. Onun kalbe sokulması ise; ona tabi olmak ve ona muvafakat etmek ile(!)
O’nun iradesinden gayrı bir iradeyi irade etme. Bunun dışında senden olan şey temennidir ki; bu, ahmakların vadisidir. Senin mahvın, helakın, O’nun gözünden düşüşün ve O’ndan perdelenişin bunda yatar. Daima O’nun emrini muhafaza et! Daima O’nun nehyi ile vazgeç! Daima O’nun takdir ettiği şeye teslim ol! Yaratıklarından hiç bir şeyi O’na ortak koşma! Senin iraden de, hevan da, şehvetin de; hepsi O’nun mahlukudur. Müşrik olmamak için; irade etme, arzulama ve haz duyma! Allah buyurdu ki:
“Her kim Rabbi’yle kavuşmayı umarsa salih amel işlesin ve Rabbi’ne kimseyi ortak koşmasın” (Kehf; 110).
Şirk; sadece putlara ibadet etmek değildir: Hevana tabi olmandır, Rabbin’le birlikte O’ndan gayrı dünya ve dünyadakileri, ahiret ve ahirettekileri tercih etmendir. O’nun dışındakiler O’ndan başkasıdır. O’ndan başkasına temayül gösterdiğinde de Allah Azze ve Celle’ye şirk koşmuş olursun. Sakın meyletme! Korku içinde ol emniyette olma! Kontrol et, gaflete düşüp mutmain olma! Nefsine hiç bir hali ve makamı izafe etme! Bunda hiçbir şey iddia etme!
Sana bir hal verilirse, ya da bir makamda bulunursan hiç kimseye bundan bahsetme! Zira Allah (değiştirme ve dönüştürme hususunda):
“Her an ayrı bir şe’n üzeredir” (Rahman; 29)
O, kişi ile kalbi arasına girer. Bahsettiğin şeyi senden zail eder. Sabit ve baki olduğunu hayal ettiğin şeyden seni değiştirir. O zaman kendisine bunu haber verdiğin kimsenin karşısında mahçup olursun. Bunu kendinde muhafaza et, başkasına duyurma. Eğer sebat ve beka olursa bunun bir mevhibe olduğunu bilir ve şükretmeye muvaffak olmayı dilersin. Ortaya çıkmasından sakın! Eğer bundan başka bir şey olursa bunda daha ziyade bir ilim, marifet, nur, teyakkum ve te’dib hasıl olur. Allah Teala buyurur:
“Bir ayet neshettiğimizde ve unutturduğumuzda, ondan daha hayırlısını veya benzerini getiririz. Allah’ın her şeye kadir olduğunu bilmez misin?” (Bakara; 106).
Kaynak : Fütuhu'l Gayb (Alemlerin Kapısı) - Abdülkadir Geylani