Allah'ın "Sünnetullah" adlı evrensel sistemi, bizim bugün dillendirdiğimiz "Bilgi/Data" kavramı üzerinedir. Frekans okyanusunda saklı bilgilerdir.

Bazı ayetlerde Kuran'dan "Kitap" diye bahseder. bundan kasıt Kuran'ın basılı hali olan "mushaf" olabileceği gibi, batıni olarak işaret edilen aslında Kuran'ın içindeki bilgidir. Zaten sayfaların bir önemi yoktur, önemli olan içerisinde yazan bilgidir. Tıpkı duvarlarda süs olarak asılı duran Kuran'ın okunmadan, anlaşılmadan bir fayda vermiyeceği gibi.

İnsan da aslında bir bilgidir. Kaba tabirle programlanmış bir varlıktır. Detaylı bilgi için "Sünnetullah", "Rab" ve "Fatır" konularına bakabilirsiniz. İnsanın da zamanı geldiğinde okunacak bir "Kitab"ı vardır. Bunu, insanın beyni aracılığı ile amellerinin dalga bedenine yüklenmesi olarak izah edebiliriz.

Detaylı bilgi için bakınız.

Toplam 12 Sure, 18 Ayet
Sayfa: 53, Cüz: 3
----- 3.Al-i İmran Suresi 30.Ayet -----
Her nefsin işlediği hayrı ve yaptığı kötülüğü hazır (önüne serilmiş) olarak bulacağı gün, kendisi ile onun (kötülükleri) arasında uzak bir mesafe olmasını diler. Allah sizi kendisine karşı uyarmaktadır. Allah kullara karşı çok şefkatlidir.
Sayfa: 282, Cüz: 15
----- 17.İsra Suresi 13.Ayet -----
Her insanı ameli/kaderi boynunda asılı olarak yükümlü tuttuk. Kıyamet günü, basılmış bir kitap olarak karşısına çıkartacağız.

Allah indinde bir "An", yeryüzünde beden kaydında bizim "zan"nımıza göre "Zaman"... Allah --> Esma --> Fiil... Bizler bu nuzule algısal benlik/bilinç sahipleri olarak "Zaman" kaydına göre "şahitlik/gözlemcilik" yaparız.

----- 17.İsra Suresi 14.Ayet -----
(O gün kendisine;) "Kitabını oku! Bugün hesap görücü olarak nefsin sana yeter" (denilir).

Allah'tan gayrı olanlar, dünya hayatlarında O'nu tanıma fırsatını kaçıranlar, kendilerinde O'ndan olan kuvveleri açığa çıkartamadan bu dünyada 'Bir eşek geçti, geriye kaldı semeri' misali geçip gidenler yaptıklarının, daha doğrusu yapmadıklarının karşılığını göreceklerdir. Allah'ı yakından tanıyıp, zamanlarını bu yönde değerlendirenler, kendi varlıklarını, aslında var olmadıklarını, sadece O'nun esmalarının bir terkibi olduklarını, Allah'ın varlığı ile var olduklarını keşfedenler, teslim olanlar, varlıklarından geçenler, mülklerinden, ailelerinden, sahiplenmekten vazgeçenler, en sevdiklerini verenler, işte onlar için artık "sorumluluk" kalmamıştır. Var olmayanın ve var olmadığını fark edip, bu doğrultuda "yaşayabilenin" sorumluluğu mu olur? Onun hesabı bu dünyada görülmüştür. Ancak amellerine güvenenler, size hala sorumluluk var! Bilmem anlatabildim mi???

Sayfa: 288, Cüz: 15
----- 17.İsra Suresi 71.Ayet -----
Bütün insanları önderleri ile birlikte çağıracağımız gün, artık kimin kitabı sağından verilirse, işte onlar kitaplarını okurlar ve kıl kadar (dahi olsa) haksızlığa uğratılmazlar.
Sayfa: 298, Cüz: 15
----- 18.Kehf Suresi 49.Ayet -----
(O gün) kitap (amel defteri ortaya) konulur. Suçluların onda (yazılı) olan şeylerden çekindiklerini ve "Vay başımıza gelenler! Bu kitaba da ne oluyor? Ne küçük ne de büyük, onları tek tek saymadan bırakmıyor" dediklerini görürsün. Yaptıklarını (karşılarında) hazır bulurlar. Rabbin kimseye zulmetmez.
Sayfa: 329, Cüz: 17
----- 21.Enbiya Suresi 94.Ayet -----
Artık her kim iman ederek salih ameller işlerse, gayreti için hiçbir inkar yoktur. Şüphesiz ki biz onu yazmaktayız.
Sayfa: 465, Cüz: 24
----- 39.Zümer Suresi 69.Ayet -----
(O gün,) yeryüzü Rabbinin nuru ile aydınlanmış, Kitap çıkarılmış, nebiler ve şahitler getirilmiş, zulmedilmeden, aralarında Hak ile hüküm verilmiştir.
Sayfa: 494, Cüz: 25
----- 43.Zuhruf Suresi 80.Ayet -----
Yoksa sırlarını ve gizli konuşmalarını işitmediğimizi mi sanıyorlar? Hayır (öyle değil), yanlarında bulunan elçilerimiz yazmaktadırlar.
Sayfa: 500, Cüz: 25
----- 45.Casiye Suresi 29.Ayet -----
"İşte bu kitabımız, Hak ile sizin aleyhinizde konuşmaktadır. Şüphesiz ki biz yaptıklarınızın kopyasını alıyorduk."

Biz farkında olmadan amellerimizin yedeği "bulut"a alınmakta! Yani veri kaybı yaşanmasından endişe etmenize gerek yok.

Sayfa: 518, Cüz: 26
----- 50.Kaf Suresi 17.Ayet -----
Zira (insanın) sağında ve solunda iki alıcı müfettiş (onun kazandıklarını/amellerini) kaydetmektedir.
Sayfa: 566, Cüz: 29
----- 69.Hakka Suresi 19.Ayet -----
Kitabı sağından verilen şöyle der; "Alın okuyun kitabımı."
----- 69.Hakka Suresi 25.Ayet -----
Kitabı soldan verilen ise şöyle diyecektir; "Keşke bana kitabım verilmeseydi."
Sayfa: 585, Cüz: 30
----- 81.Tekvir Suresi 10.Ayet -----
Sayfalar (amel defterleri) ortaya döküldüğünde,..
Sayfa: 586, Cüz: 30
----- 82.İnfitar Suresi 10.Ayet -----
Şüphesiz ki üzerinizde gözetenler vardır.
----- 82.İnfitar Suresi 11.Ayet -----
Seçkin yazıcı (gözetenler vardır).
----- 82.İnfitar Suresi 12.Ayet -----
Yaptıklarınızı bilen (gözetenler).
Sayfa: 588, Cüz: 30
----- 84.İnşikak Suresi 7.Ayet -----
Kitabı sağından verilene gelince,..
----- 84.İnşikak Suresi 10.Ayet -----
Kitabı sırtının arkasından verilene gelince,..