Allah'ın sistemini, "Sünnetullah"ı anlayabildiyseniz, size ait herhangi bir mal, mülk, eş, çoluk-çocuk, akraba, makam, mevki, kimlik,...vb.gibi şeylerin de olmadığını, esas itibariyle "ben" diye tanımladığınız varlığınızın, bu yeryüzüne ait bedeninizin/cesedinizin/avatarınızın olmadığını, sadece ve sadece "Allah'ın İsimleri"nden zahir olan, "algılsal benlik" sahibi bir gözlemci/şahit olduğunuzu da anlamışsınızdır.

Tüm bu sayılanların, gördüklerinizin, görmediklerinizin, algıladıklarınızın, algılayamadıklarınızın "Tek" bir sahibi vardır.

"Doğu da, batı da Allah'ındır", "Her ne yana dönerseniz, Allah oradadır",...Bu deyimlerde vurgulanan nokta, Allah belli bir yönde olmaktan münezzehtir. Zaten aslen yön, mekan yoktur. Biz kısıtlı beyinlerimiz/alıcılarımız ile varlığa mekan biçeriz. Frekans okyanusunda bizim algımız bu şekildedir. Zaten yansıyanlar, tezahür olanlar varlıklarını Allah'ın isimlerinden almaktadır. "Allah size şah damarınızdan daha yakındır" şeklindeki ifade de aynı mantığa dayanmaktadır. Sizin varlığınız da Hak'tandır. Dolayısıyla her yön/her cihet Allah'ındır.

Böyle bir sistemde, size ait olmayan mülklerde hak iddia etmeniz, sahiplenmeniz, başkaları ile paylaşmamanız, fakiri gözetmemeniz, başkalarına yardım etmemeniz sizce abes olmaz mı? Başkalarına kötü davranmanız, hor, hakir görmeniz, büyüklenmeniz yanlış değil mi? Hırs ile, açgözlülükle mal, mülk biriktirmeniz, hayatınızı daha çok kazanacam diye heder etmeniz sizi nereye sürüklemekte?

Bu dünyaya yaptığınız her bir yatırım, eğer sizi ahirete taşıyacak bir araca hizmet etmiyorsa çöptür, sonu hüsrandır!

Dolayısıyla insanlara, hayvanlara, tüm canlılara saygı ve sevgi ile yaklaşmak, yardıma muhtaç olanlara sizin nasibinize düşen rızkınızdan paylaşmak, onlarla ilgilenmek "Hak"tandır.

Allah'a güzel bir borç verin! O da size misli ile karşılık versin.

Sayfa: 16, Cüz: 1
----- 2.Bakara Suresi 107.Ayet -----
Bilmez misin ki, göklerin ve yeryüzünün mülkü Allah'ındır? Sizin için Allah olmaksızın ne bir dost, ne de bir yardımcı yoktur.
Sayfa: 17, Cüz: 1
----- 2.Bakara Suresi 115.Ayet -----
Doğu da batı da Allah'ındır! İşte bu sebeple her nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (açığa çıkışı !..Zat'ı değil..!) oradadır. Hiç şüphesiz Allah rahmeti, kudreti geniş ve sonsuz olandır, her şeyi hakkıyla bilendir.
----- 2.Bakara Suresi 116.Ayet -----
(Küfre düşenler) dediler ki; "Allah oğul edindi!" O subhandır (her şeyden münezzehtir). Aksine, göklerde (boyutlarda)  ve yeryüzünde her ne varsa O'na aittir. Hepsi O'na boyun eğer (itaat eder).
Sayfa: 21, Cüz: 2
----- 2.Bakara Suresi 142.Ayet -----
İnsanlardan bir takım beyinsizler; "Onları bulundukları kıbleden çeviren nedir?" diyeceklerdir. De ki: "Doğu da batı da Allah'a aittir. O dilediği kimseyi dosdoğru bir yola hidayete erdirir."
Sayfa: 26, Cüz: 2
----- 2.Bakara Suresi 177.Ayet -----
Yüzlerinizi doğu yada batı tarafına çevirmeniz iyilik (iyi olmak demek) değildir. Lakin (asıl) iyi olanlar; Allah'a, son güne (ahiret gününe), meleklere, Kitab'a ve nebilere iman eden, mala olan sevgisine rağmen onu yakınlarına, yetimlere, yoksullara, yolculara, (yardım) isteyenlere ve köleler uğrunda (içinden gelerek) veren, namazı ikame eden, zekatı veren ve (karşılıklı) anlaşma yaptıklarında sözlerini (ahitlerini tam olarak) yerine getiren, sıkıntıda, darlıkta ve şiddete maruz kaldıklarında sabredenlerdir. İşte onlar, doğru olan ve (Sünnetullah'tan) sakınanlardır.
Sayfa: 32, Cüz: 2
----- 2.Bakara Suresi 215.Ayet -----
Sana neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki; "Hayır olarak her ne infak ederseniz ana baba, yakın akrabalar, yetimler, yoksullar ve yolcular içindir. Her ne hayır işlerseniz, hiç şüphesiz Allah onu hakkıyla bilendir."
Sayfa: 41, Cüz: 3
----- 2.Bakara Suresi 255.Ayet -----
Allah, O'ndan başka ilah (tanrı) olmayan, Hayy (bütün hayatların kaynağı diri) olan, Kayyum (bütün varlığın idaresini yürüten her an daim) olandır. O'nu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Semalarda ve yeryüzünde ne varsa O'nundur. İzni olmaksızın O'nun katında şefaatte bulunacak kimdir? (Kullarının) önlerindekileri (yapacaklarını) ve arkalarındakileri (yaptıklarını) bilir. İlminden, Kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. O'nun kürsüsü, (bütün) semaları ve yeryüzünü kaplayıp kuşatmıştır. O ikisini (semaları ve yeryüzünü) koruyup gözetmek O'na güç gelmez. O çok yücedir, çok büyüktür.
Sayfa: 45, Cüz: 3
----- 2.Bakara Suresi 272.Ayet -----
Onları hidayete erdirmek sana düşmez, ancak Allah dilediği kimseyi hidayete erdirir. Hayırdan ne infak ederseniz kendiniz içindir. (Zaten) siz, Allah'ın yüzünü (açığa çıkışını) arzulamaktan başka (bir nedenle) infak etmezsiniz. Hayırdan ne infak ederseniz haksızlığa uğratılmadan size (karşılığı) tam olarak yerine getirilir.
Sayfa: 48, Cüz: 3
----- 2.Bakara Suresi 284.Ayet -----
Göklerde ve yeryüzünde olanlar Allah'a aittir. Nefislerinizdekini açığa vursanız da, gizleseniz de Allah onunla sizi hesaba çeker. Ardından dilediğini bağışlar, dilediğini de azaba uğratır. Allah her şeye Kadir'dir.
Sayfa: 52, Cüz: 3
----- 3.Al-i İmran Suresi 26.Ayet -----
De ki; "Mülkün sahibi olan Allah'ım! Sen dilediğin kimseye mülkü verir, dilediğin kimseden de çekip alırsın. Dilediğin kimseyi aziz kılar, dilediğin kimseyi de zelil edersin. Hayır Senin elindedir. Hiç şüphesiz Sen her şeye Kadir'sin."
----- 3.Al-i İmran Suresi 27.Ayet -----
"Geceyi gündüze, gündüzü geceye girdirirsin. Ölüden diriyi, diriden ölüyü çıkarırsın. Dilediğini de hesapsızca rızıklandırırsın."

Zahir anlamının yanında gece/gündüz şeklindeki ifadeleri insanın ruhsal durumu olarak da değerlendirebilirsiniz.

Sayfa: 63, Cüz: 4
----- 3.Al-i İmran Suresi 109.Ayet -----
Göklerde ve yeryüzünde olanlar Allah'ındır. (Bütün) işler ancak Allah'a döndürülür.
Sayfa: 65, Cüz: 4
----- 3.Al-i İmran Suresi 129.Ayet -----
Göklerde ve yeryüzünde olan ne varsa Allah'ındır. Dilediği kimseyi bağışlar, dilediğine de azap eder. Allah çok bağışlayandır, Rahim'dir.
Sayfa: 72, Cüz: 4
----- 3.Al-i İmran Suresi 180.Ayet -----
Allah'ın lütfundan onlara verdiği şeyler (nimetler) ile (infak etmekte) cimrilik edenler, sakın ha bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Bilakis o onlar için şerdir. Cimrilik ettikleri şey kıyamet günü boyunlarına dolanacaktır. Semaların ve yeryüzünün mirası Allah'ındır. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Sayfa: 74, Cüz: 4
----- 3.Al-i İmran Suresi 189.Ayet -----
Göklerin (boyutların) ve yeryüzünün mülkü (hükümranlığı) Allah'ındır. Allah her şeye Kadir'dir.
Sayfa: 83, Cüz: 5
----- 4.Nisa Suresi 37.Ayet -----
(Bunlar) cimrilik eden, insanlara cimriliği emreden, Allah'ın kendilerine lütfundan verdiğini (nimetleri) gizleyen kimselerdir. Biz (nankörlük edip, gerçekleri gizleyip örterek) küfre düşenler için alçaltıcı bir azap hazırladık.
Sayfa: 84, Cüz: 5
----- 4.Nisa Suresi 38.Ayet -----
(Bunlar, aynı zamanda) Allah'a ve son güne (ahiret gününe) iman etmedikleri halde mallarını (sırf) insanlara gösteriş olsun diye infak eden kimselerdir. Şeytan kimin arkadaşı olursa, (o) ne kötü bir ilişkidir!
----- 4.Nisa Suresi 39.Ayet -----
Allah'a ve son güne (ahiret gününe) iman edip, Allah'ın kendilerini rızıklandırdıklarından (gösteriş için değil de, Allah rızası için) infak etselerdi onlara ne olurdu (ne zarar gelirdi)? Allah onları hakkıyla bilendir.
Sayfa: 97, Cüz: 5
----- 4.Nisa Suresi 126.Ayet -----
Göklerde ve yeryüzünde olanlar Allah'ındır. Allah her şeyi kuşatandır.
Sayfa: 98, Cüz: 5
----- 4.Nisa Suresi 131.Ayet -----
Göklerde ve yeryüzünde olanlar Allah'ındır. And olsun ki, sizden önce kendilerine kitap verilenlere de, size de Allah'tan sakınmanızı tavsiye ettik. Eğer (nankörlük edip, gerçekleri gizleyip örterek) küfre düşerseniz, (bilin ki) hiç şüphesiz göklerde ve yeryüzünde olanlar Allah'ındır. Allah hiçbir şeye muhtaç olmayandır, övgüye tek layık olandır.
----- 4.Nisa Suresi 132.Ayet -----
Göklerde ve yeryüzünde olanlar Allah'ındır. Vekil olarak Allah yeter.
Sayfa: 103, Cüz: 6
----- 4.Nisa Suresi 170.Ayet -----
Ey insanlar! Resul size Rabbinizden Hak ile gelmiştir (size Hak'ikati getirmiştir). Bu sebeple iman edin. (Bu) sizin için daha hayırlıdır. Eğer (nankörlük edip, gerçekleri gizleyip örterek) küfre düşerseniz, (iyi bilin ki) hiç şüphesiz göklerde (boyutlarda) ve yeryüzünde olanlar Allah'ındır. Allah her şeyi hakkıyla bilendir, hikmet sahibidir.
Sayfa: 104, Cüz: 6
----- 4.Nisa Suresi 171.Ayet -----
Ey Kitap ehli! Dininiz hususunda sınırı aşmayın ve Allah'a karşı gerçek (Hak) olmayan bir şey söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesih ancak Allah'ın resulü, Meryem'e ilettiği kelimesi ve Kendisi'nden bir Ruh'tur. Bu sebeple Allah'a ve resullerine iman edin. "Üçtür" demeyin. Kendi hayrınıza (bundan) vazgeçin. Allah ancak tek bir ilahtır. Bir çocuğu olmasından münezzehtir O. Semalarda ve yeryüzünde ne varsa O'na aittir. Vekil olarak Allah yeter.
Sayfa: 109, Cüz: 6
----- 5.Maide Suresi 17.Ayet -----
And olsun ki, "Doğrusu Allah, Meryem oğlu Mesih'tir" diyenler küfre düşmüşlerdir. De ki; "Şayet Allah, Meryem oğlu Mesih'i, onun annesini ve yeryüzünde bulunanların tamamını helak etmek istese, kim Allah'tan bir şeye sahip olabilir (O'na engel olabilir)?" Göklerin, yeryüzünün ve o ikisi arasında ne varsa hepsinin mülkü Allah'a aittir. Dilediğini yaratır. Allah her şeye Kadir'dir.
Sayfa: 110, Cüz: 6
----- 5.Maide Suresi 18.Ayet -----
Yahudiler ve hristiyanlar; "Bizler Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz" dediler. De ki; "Öyleyse niçin günahlarınızdan ötürü (Allah) size azap ediyor? Bilakis, siz O'nun yarattıklarından bir beşersiniz." O dilediği kimseyi bağışlar, dilediğine de azap eder. Göklerin, yeryüzünün ve o ikisi arasında ne varsa hepsinin mülkü Allah'a aittir. Dönüş (dönüşüm) ancak O'nadır.
Sayfa: 113, Cüz: 6
----- 5.Maide Suresi 40.Ayet -----
Göklerin ve yeryüzünün mülkünün Allah'a ait olduğunu bilemedin mi? O dilediği kimseye azap eder, dilediği kimseyi de bağışlar. Allah her şeye Kadir'dir.
Sayfa: 126, Cüz: 7
----- 5.Maide Suresi 120.Ayet -----
Göklerin (boyutların), yeryüzünün ve onların içinde bulunan her şeyin mülkü Allah'ındır. O her şeye Kadir'dir.
Sayfa: 128, Cüz: 7
----- 6.Enam Suresi 12.Ayet -----
De ki; "Göklerde ve yeryüzünde olanlar kimindir?" "Allah'ındır" de. O (Allah), merhamet etmeyi kendine yazdı. O, kendisinde şüphe olmayan kıyamet gününde sizi toplayacaktır. Nefislerine (nefislerindeki Hak'ikati farkedemeyip kendilerine) yazık edenler, işte onlar iman etmezler.
----- 6.Enam Suresi 13.Ayet -----
Gecede ve gündüzde bulunan şeyler O'nundur (Allah'ındır). O her şeyi işitendir, her şeyi hakkıyla bilendir.
Sayfa: 149, Cüz: 8
----- 6.Enam Suresi 162.Ayet -----
De ki; "Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi Allah içindir."

Bende açığa çıkan Allah'ın isimleridir. Benim Allah'tan gayrı bir varlığım yoktur. Allah'ın bu varlığa isimleri aracılığıyla bahşettiği sırat-ı müstakim çalışmaları (ibadetler), yine Allah'ın bu varlıktaki esmalarını güçlendirmek, geliştirmek içindir. Bu çalışmalar sonucunda bendeki isim terkibinde yaşananlar da yine bana ait değildir. Varlığı olmayanın mülkü de olmaz. Ne ilkinde ne de sonrakilerde bir mülküm, bir iddiam yoktur. Yaşadıklarım ve yaşayacaklarım yalnız O'na aittir. Yaşatan O'dur. Kendinde kendini seyreden O'dur.

Sayfa: 169, Cüz: 9
----- 7.Araf Suresi 158.Ayet -----
De ki; "Ey insanlar! Gerçekten ben, göklerin ve yeryüzünün mülkü kendisinin olan, kendisinden başka ilah (tanrı) olmayan, hayat veren ve öldüren Allah'ın sizlerin hepinize (göndermiş olduğu) bir resuluyum. O halde Allah ile Allah'a ve sözlerine iman etmiş olan ümmi, nebi resulüne iman edin ve ona tabi olun. Umulur ki hidayete erersiniz (doğru yolu bulursunuz)."
Sayfa: 173, Cüz: 9
----- 7.Araf Suresi 185.Ayet -----
Göklerin ve yeryüzünün hükümranlığına, Allah'ın yarattığı herhangi bir şeye ve ecellerinin yaklaşmış olması ihtimaline (hiç) bakmadılar mı? Artık bundan (Kuran'dan) sonra hangi söze iman edecekler?
Sayfa: 189, Cüz: 10
----- 9.Tevbe Suresi 24.Ayet -----
De ki; "Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, kabileniz, elde ettiğiniz mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret ve hoşnut olduğunuz konutlar size Allah'tan, resulünden ve O'nun (Allah'ın) yolunda cihat etmekten daha sevimli ise, o halde Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fasıklar (günahkarlar) topluluğunu hidayete erdirmez."

Kuran'da ve sünnette infak tavsiye edilmektedir. Bunun alt sınırı belirlenmiştir. Üst sınır konmamıştır. Sahabeden mallarının neredeyse tamamını infak edenler olmuştur. Günümüzde de belki vardır. Orta yolu bulanlar da olabilir. Farz olanı yerine getirdikten sonra gerisi size kalmıştır. Önemli olan hem verdiklerinizde hem de vermediklerinizde gözünüzün, aklınızın kalmamış olması. Verdiklerinde aklı kalanların oranı belki düşüktür. Ama vermediklerinde aklı kalanların oranı muhtemelen yüksektir. İnsan çok mal sahibi olabilir, çok fazla çocuğu olabilir, ailesi varlıklı ve geniş olabilir, güç ve kuvvet sahibi olabilir,...vb. Ancak hiç birine güvenmeyin, hiçbirini sahiplenmeyin. Aklınız mallarınızda, çoluk çocuğunuzda olmasın. Bunların hepsi fitne/sınav. Kıbleniz ahiretiniz olsun. Yönünüzü, gönlünüzü ahirete çevirin. Bu dünyadan gelip geçensiniz. Bu durakta ve bu duraktaki süslere takılmayın. Aklınız kalmadıktan sonra malınızın fazla olmasında bir sakınca yoktur. Sahabelerden servetlerinin çoğunu infak edenlerin bir nedeni mal sevgisi korkusu idi. Kendilerine hakim olamayıp mal sevdasına düşeceklerinden korktuklarından, ellerinden çıkardılar. Siz iradenize güveniyorsanız, mal bataklığına düşmeyeceğinize inanıyorsanız, size bir sakınca yok.

Sayfa: 201, Cüz: 11
----- 9.Tevbe Suresi 98.Ayet -----
Bedevilerden, infak edeceklerini ziyan kabul eden ve (bundan kurtulmak için) size felaketler (isabet etmesini) bekleyen kimseler vardır. Kötülüğün felaketleri onların üzerine olsun. Allah her şeyi işitendir, her şeyi hakkıyla bilendir.
----- 9.Tevbe Suresi 99.Ayet -----
Bedevilerden (öyle) kimseler de vardır ki, Allah'a ve son güne (ahiret gününe) iman eder, infak edeceklerini Allah katında yakınlık ve resulün duaları(nı almaya vesile) kabul ederler. Bilesiniz ki bunlar, onlar için gerçekten bir yakınlıktır. Allah onları rahmetinin içine sokacaktır. Hiç şüphesiz Allah çok bağışlayandır, Rahim'dir.
Sayfa: 204, Cüz: 11
----- 9.Tevbe Suresi 116.Ayet -----
Hiç şüphesiz göklerin ve yeryüzünün mülkü Allah'ındır. O diriltir ve öldürür. Allah olmaksızın sizin için ne bir veli (dost), ne de bir yardımcı yoktur.
Sayfa: 214, Cüz: 11
----- 10.Yunus Suresi 55.Ayet -----
İyi bilin ki, hiç şüphesiz göklerde (boyutlarda) ve yeryüzünde ne varsa Allah'ındır. İyi bilin ki, hiç şüphesiz Allah'ın vaadi Hak'tır. Lakin onların çoğu (bunu) bilmezler.
Sayfa: 215, Cüz: 11
----- 10.Yunus Suresi 66.Ayet -----
Bilesiniz ki, göklerde (boyutlarda) ve yeryüzünde her kim varsa Allah'ındır. Allah olmaksızın dua edenler (gerçekte) şirk koştuklarına tabi olmuyorlar, (aslında) zandan başka bir şeye tabi olmuyorlar. Onlar tahminde bulunmaktan başka bir şey yapmıyorlar.

Daha önceki ayetlerden farklı olarak bunda "men" edatı (akıllı varlıklar için olan) kullanılmıştır. Daha öncekilerde "mâ" edatı (akılsız varlıklar için olan) kullanılmıştı. Dolayısıyla ayetin meali de "Göklerde ve yeryüzünde her kim varsa Allah'ındır" oluyor. Yani toparlarsak, genel olarak yaratılmış her mahlukat, canlı yada (bize göre) cansız, hepsinin Tek sahibi vardır. Bir ikinci konu, hem yeryüzü hem de gökler için ayrı ayrı "men" edatı kullanılarak vurgu yapılmıştır ki bu bana göre evrende tek akıllı varlığın/yaratılmışın insan olmadığına işarettir. Ancak bu diğer varlıklar, "göklerde", yani farklı boyutlarda, yani bizim algılayamadığımız bize göre gayb olan frekans aralıklarındadırlar.

----- 10.Yunus Suresi 68.Ayet -----
"Allah çocuk edindi" dediler. O (bundan) münezzehtir. O hiçbir şeye muhtaç olmayandır. Göklerde (boyutlarda) ve yeryüzünde ne varsa O'nundur. Bununla ilgili hiçbir hükme sahip değilsiniz. Allah'a karşı bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?
Sayfa: 225, Cüz: 12
----- 11.Hud Suresi 45.Ayet -----
Nuh Rabbine seslenerek; "Rabbim! Şüphesiz oğlum ailemdendir ve elbette Senin vaadin de Hak'tır. Sen hükmedenlerin en iyi hükmedenisin" dedi.
Sayfa: 226, Cüz: 12
----- 11.Hud Suresi 46.Ayet -----
(Allah;) "Ey Nuh! Doğrusu o (oğlun) senin ailenden değildir. Gerçekten o(nun yaptığı), salih (düzgün) olmayan bir ameldir. Bu yüzden hakkında bilgin olmayan bir şeyi benden isteme. Doğrusu ben cahillerden olma diye sana öğüt vermekteyim" dedi.

"Benim oğlum" şeklinde bir sahiplenme sizi yakar. Hem bu dünyada, hem kabirde, hem de ahirette azabınız olur, "odun"unuz olur. İster ki o salih bir evlat olsun, farketmez. Her halükarda sahiplenmek, yanılgıdır. Canlı yada (bize göre) cansız, her "mahluk"un Tek bir sahibi vardır, Malikü'l Mülk! Vesileleri ilah edinmeyin!

Sayfa: 254, Cüz: 13
----- 14.İbrahim Suresi 2.Ayet -----
Göklerde (boyutlarda) ve yeryüzünde olanlar kendisinin olan Allah'ın (yoluna). Şiddetli azaptan dolayı vay o küfre düşenlerin haline.
Sayfa: 271, Cüz: 14
----- 16.Nahl Suresi 52.Ayet -----
Göklerde (boyutlarda) ve yeryüzünde ne varsa O'nundur (Allah'ındır). Din de daima O'nundur. Öyleyse Allah'tan başkasından mı sakınacaksınız?
Sayfa: 273, Cüz: 14
----- 16.Nahl Suresi 71.Ayet -----
Allah rızıkta bazınızı bazınıza üstün kılmıştır. Fakat, üstün kılınanlar (kendilerine bahşedilen) rızıklarını sağ ellerinin sahip olduklarına döndürmüyorlar (vermiyorlar/paylaşmıyorlar). Oysa onlar, onda (o rızıkta) eşittirler. Yoksa, Allah'ın nimetini inkar mı ediyorlar?

Sahiplenme yanılgısı! İnsanlığın düştüğü en büyük zanlardan. Bu geçici dünya hayatında elde ettiklerini kendi kazanmış, kendininmiş "zan"netme. Biriktirme hırsına kapılmak. Oysa kendi de geçici, o biriktirdikleri de. Giderken yanında da götüremeyecek. Gittiği yerde ona bir faydası da dokunmayacak. Asıl unuttuğu ise bu nimetleri ona "Kimin" verdiği/bahşettiği. Vesileleri tanrı edinmişler. Biriktirdiklerini tanrı edinmişler. Zihinlerindeki putlara tapıyorlar. İşin Hak'ikatinde Malikü'l Mülk'ün olan tüm bu nimetlerde her mahlukatın doğal olarak hakkı vardır. Mülkün zahirde bir elde toplanması sahibinin o olduğunu göstermez, o da bir vesiledir, rızıklandırıldığı nimetlerden ihtiyacı olanlara infak etmelidir. Biriktirme ve sahiplenme hırsı, insanları muhtaçlara yardımdan engeller, gözlerini kör eder. Muhtaçların kendinde olan nimetteki haklarını göremez. Onlar Hak'ikatten perdelidirler. Yollarını sapıtmış, geçici dünya nimetlerini yüklenmiş, o yüklerin ağırlığı ile dünya bataklığına gömülmektedirler.

Sayfa: 308, Cüz: 16
----- 19.Meryem Suresi 64.Ayet -----
(Cebrail şöyle dedi;) "Biz Rabbinin emri ile olması dışında inmeyiz. Önümüzdeki (yaşayacağımız süreç), arkamızdaki (geçmişte yaşadıklarımız) ve bunların arasındaki (El-An/Şu an) şeyler(in tümü) O'na aittir. Rabbin unutkan değildir."

!!!La ilahe illAllah, La faile illAllah, La mevcude illAllah!!!

Sayfa: 310, Cüz: 16
----- 19.Meryem Suresi 93.Ayet -----
Semalarda ve yeryüzünde olanların tamamı Rahman'a kul olarak geleceklerden başka bir şey değildir.

Her birim kulluğunu yerine getirmektedir. Sapıtıp şeytana uyanlar da dahil. Zannımıza tabi olduğumuz bu yeryüzü aleminde, esma terkiblerinden zuhur eden fiillerin failleri olarak ancak Rahman'ın kullarını algılarız. Perdeler kalkınca batıl gider, Hak kalır. Kullar Rableriyle karşılaşır.

Sayfa: 311, Cüz: 16
----- 20.Ta Ha Suresi 6.Ayet -----
Göklerde (boyutlarda), yeryüzünde, o ikisi arasında ve toprağın altında olanlar (olan her ne varsa) O'na (Allah'a) aittir.
Sayfa: 322, Cüz: 17
----- 21.Enbiya Suresi 19.Ayet -----
Göklerdeki ve yeryüzündeki kimseler O'nundur. Katındaki kimseler O'na kulluk etmekten büyüklenmezler ve bitkin düşmezler.
Sayfa: 338, Cüz: 17
----- 22.Hac Suresi 64.Ayet -----
Göklerde (boyutlarda) ve yeryüzünde ne varsa O'nundur (Allah'ındır). Hiç şüphesiz Allah hiçbir şeye muhtaç olmayandır, övgüye tek layık olandır.
Sayfa: 348, Cüz: 18
----- 23.Müminun Suresi 116.Ayet -----
Nihai gerçek olarak tüm alemlerin tek sahibi olan Allah yücedir. Şerefli arşın Rabbi olan O'ndan başka ilah (tanrı) yoktur.
Sayfa: 354, Cüz: 18
----- 24.Nur Suresi 42.Ayet -----
Göklerin (boyutların) ve yeryüzünün mülkü Allah'ındır. Dönüş (dönüşüm) yalnız Allah'adır.
Sayfa: 358, Cüz: 18
----- 24.Nur Suresi 64.Ayet -----
Bilesiniz ki, hiç şüphesiz göklerde (boyutlarda) ve yeryüzünde olanlar Allah'ındır. O (Allah), üzerinde olduğunuzu (şu anki durumunuzu) bilir. Kendisine döndürülecekleri gün, onlara yaptıklarını bildirecektir. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
----- 25.Furkan Suresi 2.Ayet -----
O (Allah) ki, semaların ve yeryüzünün hükümranlığı O'nundur. O, çocuk edinmemiş ve hükümranlıkta bir ortağı olmamıştır. O, her şeyi yaratıp, akabinde de (mükemmel) bir takdir ile onları takdir etmiştir (bir düzene koymuştur).
Sayfa: 392, Cüz: 20
----- 28.Kasas Suresi 70.Ayet -----
İşte O Allah'tır. O'ndan başka ilah (tanrı) yoktur. Hamd, öncesinde de (dünyada da), sonrasında da (ahirette de) O'na mahsustur, hüküm (yönetim) de O'nundur. Ancak O'na döndürüleceksiniz.

İşte "Allah" kavramının işaret ettiği "Varlık"ın izahı budur. Zihinlerinizde yarattığınız "zan"larınız değil!

Sayfa: 393, Cüz: 20
----- 28.Kasas Suresi 77.Ayet -----
"Allah'ın sana verdiklerinde ahiret yurdunu ara (onları ahiret yoluna vesile kıl), dünyadan da nasibini unutma. Allah'ın sana ihsanda bulunduğu gibi sen de (insanlara) ihsanda bulun. Yeryüzünde bozgunculuk peşinde olma, hiç şüphesiz Allah bozguncuları sevmez."
Sayfa: 395, Cüz: 20
----- 28.Kasas Suresi 88.Ayet -----
Allah'la beraber başka bir ilaha dua etme. O'ndan başka ilah (tanrı) yoktur. O'nun yüzü (Zatı) haricinde her şey yok olacaktır. Hüküm yalnız O'na aittir ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz.
Sayfa: 402, Cüz: 21
----- 29.Ankebut Suresi 60.Ayet -----
Nice canlılar vardır ki, kendi rızkını yüklenemez (elde edemez). Onları da sizi de Allah rızıklandırır. O her şeyi işitendir, her şeyi hakkıyla bilendir.

Kuşlar yuvalarında uyanıp bugün acaba ne yiyeceğiz, yiyecek birşey bulabilecekmiyiz derdinde değilken, insanoğlu rızkını kendinin kazandığı "zan"nındadır!

Sayfa: 406, Cüz: 21
----- 30.Rum Suresi 26.Ayet -----
Göklerde (boyutlarda) ve yeryüzünde olan kim varsa (hepsi) O'nundur (Allah'ındır). Hepsi O'na boyun eğmektedirler.
Sayfa: 412, Cüz: 21
----- 31.Lokman Suresi 26.Ayet -----
Göklerde ve yeryüzünde ne varsa (hepsi) Allah'ındır. Hiç şüphesiz Allah hiçbir şeye muhtaç olmayandır, övgüye tek layık olandır.
Sayfa: 427, Cüz: 22
----- 34.Sebe Suresi 1.Ayet -----
Hamd, semalarda ve yeryüzünde ne varsa kendisine ait olan Allah'a mahsustur. Hamd, ahirette de O'nundur. O hikmet sahibidir, her şeyden haberdardır.
Sayfa: 431, Cüz: 22
----- 34.Sebe Suresi 39.Ayet -----
De ki; "Hiç şüphesiz Rabbim kullarından dilediğine rızkı genişletir ve (dilediği şekilde) ona takdir eder. Herhangi bir şeyden her ne infak ederseniz, O (Allah) onun yerine başkasını verir. O rızık verenlerin en hayırlısıdır."
Sayfa: 435, Cüz: 22
----- 35.Fatır Suresi 13.Ayet -----
(Allah) geceyi gündüzün içine, gündüzü de gecenin içine sokar, her biri belirli bir vakit (mühlet) için akıp (giden) güneşi ve ayı buyruğu altına almıştır. İşte bu Rabbiniz (olan) Allah'tır, mülk (hükümranlık) O'nundur. O (Allah) olmaksızın dua ettikleriniz önemsiz bir şeye (dahi) sahip değildirler.
Sayfa: 444, Cüz: 23
----- 36.Yasin Suresi 83.Ayet -----
O halde her şeyin hükümranlığı elinde olan (Allah, noksan sıfatlardan) münezzehtir. Siz de ancak O'na döndürüleceksiniz.
Sayfa: 458, Cüz: 23
----- 39.Zümer Suresi 6.Ayet -----
Sizi tek bir nefisten (ruhtan) yaratmış, sonra ondan eşini var etmiş ve sizin için (ot yiyen) hayvanlardan sekiz eş lutfetmiştir. Sizi annelerinizin karınlarında yaratılıştan yaratılışa (çeşitli safhalardan geçirerek) üç karanlık içinde yaratmaktadır. İşte bu Rabbiniz (olan) Allah'tır. Mülk O'nundur. O'ndan başka ilah (tanrı) yoktur. Öyleyse nasıl oluyor da (Hak'tan) çevriliyorsunuz?
Sayfa: 462, Cüz: 24
----- 39.Zümer Suresi 44.Ayet -----
De ki; "Şefaat tamamen Allah'a mahsustur. Göklerin (boyutların) ve yeryüzünün mülkü O'nundur. Sonra ancak O'na döndürüleceksiniz."
Sayfa: 464, Cüz: 24
----- 39.Zümer Suresi 67.Ayet -----
Allah'ı kadrinin hakkıyla (gereği gibi) takdir edemediler (değerlendiremediler). Kıyamet günü yeryüzü tamamen O'nun avucundadır, semalar O'nun sağ elinde dürülmüştür. O (Allah), onların şirk koştukları şeylerden münezzehtir, yücedir.
Sayfa: 482, Cüz: 25
----- 42.Şura Suresi 4.Ayet -----
Semalarda ve yeryüzünde ne varsa O'nundur (Allah'ındır). O çok yücedir, çok büyüktür.
Sayfa: 483, Cüz: 25
----- 42.Şura Suresi 12.Ayet -----
Göklerin (boyutların) ve yeryüzünün anahtarları O'na (Allah'a) aittir. O dilediğine rızkı genişletir ve (dilediği şekilde) ona takdir eder. Hiç şüphesiz O her şeyi hakkıyla bilendir.

İnsan beyninde kilitli kapılar vardır. Yaptığınız çalışmalar ve Allah'ın takdiri ile sizde o kapılar açılıp, bilinç sıçraması yaşayabilirsiniz. İdrakiniz genişler. Daha önceden kavrayamadıklarınızı kavrar, burnunuzun ucunda olup ta göremediklerinizi görür hale gelirsiniz. Yani bir çeşit "level" atlama. Tabi bir de ömürlerini bu dünya uğrunda heder edenler vardır. Vay onların haline!

Sayfa: 487, Cüz: 25
----- 42.Şura Suresi 49.Ayet -----
Semaların ve yeryüzünün mülkü Allah'ındır. Dilediğini yaratır. Dilediğine dişiler (kız çocuklar), dilediğine erkekler (erkek çocuklar) bahşeder.
Sayfa: 488, Cüz: 25
----- 42.Şura Suresi 53.Ayet -----
Semalarda ve yeryüzünde ne varsa kendisine ait olan Allah'ın yoluna (rehberlik etmektesin). İyi bilin ki, işler yalnız Allah'a varır.
Sayfa: 494, Cüz: 25
----- 43.Zuhruf Suresi 85.Ayet -----
Semaların, yeryüzünün ve o ikisi arasında bulunanların mülkü kendisine ait olan (Allah) ne yücedir! Kıyamet saatinin bilgisi de O'nun katındadır. Ancak O'na döndürüleceksiniz.
Sayfa: 500, Cüz: 25
----- 45.Casiye Suresi 27.Ayet -----
Göklerin (boyutların) ve yeryüzünün mülkü Allah'a aittir. Kıyamet saatinin kopacağı gün, işte o gün boş işler peşinde koşanlar kaybedecekler.
Sayfa: 510, Cüz: 26
----- 48.Fetih Suresi 4.Ayet -----
O (Allah), iman edenlerin kalplerine imanlarına iman katmaları için sekinet indirendir. Semaların ve yeryüzünün orduları Allah'ındır. Allah her şeyi hakkıyla bilendir, hikmet sahibidir.
----- 48.Fetih Suresi 7.Ayet -----
Semaların ve yeryüzünün orduları Allah'ındır. Allah mutlak güç sahibidir, hikmet sahibidir.
Sayfa: 511, Cüz: 26
----- 48.Fetih Suresi 14.Ayet -----
Göklerin (boyutların) ve yeryüzünün mülkü Allah'a aittir. Dilediğini bağışlar, dilediğini de azaba uğratır. Allah çok bağışlayandır, Rahim'dir.
Sayfa: 525, Cüz: 27
----- 53.Necm Suresi 25.Ayet -----
Oysa son da (ahiret te), ilk de (dünya da) Allah'ındır.
Sayfa: 526, Cüz: 27
----- 53.Necm Suresi 31.Ayet -----
Kötülük yapanlara yaptıkları sebebiyle, iyilik yapanlara da en güzeli ile karşılık vermesi için semalarda ve yeryüzünde bulunanlar Allah'ındır.
Sayfa: 536, Cüz: 27
----- 57.Hadıd Suresi 2.Ayet -----
Göklerin ve yeryüzünün mülkü O'na (Allah'a) aittir. O hayat verir ve öldürür. O her şeye Kadir'dir.
Sayfa: 537, Cüz: 27
----- 57.Hadıd Suresi 10.Ayet -----
Göklerin (boyutların) ve yeryüzünün mirası Allah'ın olduğu halde, Allah yolunda infak etmemeniz sizin için olacak şey değildir. Sizden fetihten (Mekke'nin fethinden) önce infak eden ve savaşan kimseler (diğerleriyle) bir değildir. Onlar sonradan infak edip, savaşanlardan derece bakımından daha üstündür. (Bununla beraber) Allah hepsine en güzelini (cenneti) vaad etmiştir. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Sayfa: 547, Cüz: 28
----- 59.Haşr Suresi 23.Ayet -----
O, kendisinden başka ilah (tanrı) olmayan, tüm alemlerin tek sahibi, her türlü noksanlıktan münezzeh, barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, dilediğini yaptıran, büyüklükte eşsiz olan Allah'tır. Allah, onların şirk koştukları şeylerden münezzehtir.
Sayfa: 552, Cüz: 28
----- 62.Cuma Suresi 1.Ayet -----
Semalarda ve yeryüzünde olanlar tüm alemlerin tek sahibi, her türlü noksanlıktan münezzeh, mutlak güç sahibi, hikmet sahibi Allah'ı tesbih ederler.
Sayfa: 554, Cüz: 28
----- 63.Münafikun Suresi 7.Ayet -----
Bunlar; "Allah'ın resulünün yanında bulunanlara bir şey sarfetmeyin ki dağılsınlar (aralarındaki birlik bozulsun)" diyen kimselerdir. (Oysa) göklerin ve yeryüzünün hazineleri Allah'ındır, lakin münafıklar (bunu) idrak edemezler.
Sayfa: 555, Cüz: 28
----- 64.Tegabun Suresi 1.Ayet -----
Semalarda ve yeryüzünde olanlar Allah'ı tesbih ederler. Mülk O'na aittir, hamd O'na mahsustur. O her şeye Kadir'dir.
Sayfa: 561, Cüz: 29
----- 67.Mülk Suresi 1.Ayet -----
Mülk elinde olan (Allah) ne yücedir. O her şeye Kadir'dir.
Sayfa: 589, Cüz: 30
----- 85.Büruc Suresi 9.Ayet -----
O (Allah) ki, göklerin ve yeryüzünün mülkü kendisinin olandır. Allah her şeye şahittir.
Sayfa: 593, Cüz: 30
----- 89.Fecr Suresi 17.Ayet -----
Hayır. Doğrusu siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz.

Çünkü sahipleniyorsunuz, "Benim malım!" diyorsunuz. Ne mal, ne mülk, ne eş, ne çoluk çocuk, ne hısım ne akraba, ne makam ne mevki... Hepsinin Tek sahibi!... Vesileleri ilah edinmeyin. Binin onlara sizi iletsinler vuslata.

----- 89.Fecr Suresi 18.Ayet -----
Yoksulu yedirme hususunda birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.