Müslüman, "Esleme" fiilinin "ism-i fail"idir. "Esleme" teslim olan anlamındadır. "İslam" da yine aynı fiilin mastarı olup, "Teslimiyet" anlamındadır. "Müslüman" da teslim olan demektir. Yani "İslam"ın temeli "Teslimiyet" ile başlar. İman ise genel olarak "inanmak" anlamı içerir.

Yani bir nevi önce teslim/müslüman olursunuz, sonra kalbiniz ile iman edersiniz. Yada bunun tersi de olabilir, önce iman edip, sonra teslim olabilirsiniz. Bu size bağlı. Sizin ne yaşadığınıza, sizin nasıl müslüman olduğunuza.

Hiç düşündünüz mü, siz nasıl müslüman oldunuz? Muhtemelen doğuştan, aileden gelme, çoğunluk böyledir. Peki gerçekten "teslim" oldunuz mu? İman ettiniz mi?...

İman asıl olarak bilinmeyenedir. Yani teslim (müslüman) olursunuz, ağzınızda bir iman lafı vardır. Çoğu bu noktada kalır. Sonra bazıları, Allah'ın kendilerine bahşettiği hidayeti değerlendirebilenler, araştırmaya, soruşturmaya, tefekkür etmeye başlar. Bunlardan da hepsi olmasa da yine bazıları ilimde derinlik sahibi olur, artık onlar "İlm-el Yakin"dir. Sonra yine bunlardan bir kısmı da öğrendikleri ilimleri kendi hayatlarında yaşamaya/idrak etmeye/farkına varmaya başlarlar -ki bunların dışında ilimleri öğrenip te yaşayamayan/kendi hayatlarına tatbik edemeyenlerin vay haline- işte onlar artık "Ayn-el Yakin" mertebesindedir. Yine bunlardan bazıları ki artık bundan sonra ilerlemesi çok zordur, her kula nasip olmaz, artık onların gözlerinden tüm perdeler/aracılar/vasıtalar/nedenler/niçinler kalkmıştır, onlar artık tek gerçek Hakk'ı müşahade halinde "Hakk-el Yakin" makamındadırlar.

İşte tüm bunlardan önce imanın alt limiti "Gayba iman"dır, onlar Rablerine kavuşacakları varsayımıyla bu dünya hayatında ibadetlerini/üzerlerine düşen vaziferini yerine getirmeye çalışırlar.

Sayfa: 1, Cüz: 1
----- 2.Bakara Suresi 3.Ayet -----
Onlar, gayba (görülmeyene/beş duyu ile algılanmayana) iman eden, namazı ikame ve kendilerini rızıklandırdıklarımızdan infak eden kimselerdir.
----- 2.Bakara Suresi 4.Ayet -----
Onlar, sana indirilene de (bu Kitab'a da), senden önce indirilenlere de iman eden kimselerdir. Onlar ahirete de ikan (yakîn) sahibidirler (kesin bilgiyle inanırlar).
Sayfa: 2, Cüz: 1
----- 2.Bakara Suresi 8.Ayet -----
İnsanlardan, iman etmedikleri halde; "Allah'a ve son güne (ahiret gününe) iman ettik" diyenler vardır.

İman iddialarında münafıklık edenler, yani dili ile doğrulayıp, kalbi ile reddedenler olabileceği gibi bir de neye iman ettiğini bilmeden, taklidi bir şekilde dili ile iman edip, çevresinden gördüğü kadarıyla yine taklidi bir şekilde ibadetlerini kör-topal yürütmeye çalışanlar olabilir. Bunlardan birinci grup hem kendileri hem de diğer müminler için tehlikelidir. Şeytan bunları kullanıp imanda sebat gösterenleri de ayartabilir. İkinci grubun ise bu dünya hayatında kendilerinden başkasına pek bir tehlikeleri olmaz. Ahirette ise bu ikinci grup cennet ehlinin çoğunluğunu oluşturacağı söylenen "BÜHL" grubundandır. Allah bizleri Hak'ikati idrak edip, hayatımızda bunu yaşayıp, yeryüzüne inzal olan ilmi değerlendirebilen "Tahkiki İman" sahiplerinden eylesin.

Sayfa: 6, Cüz: 1
----- 2.Bakara Suresi 46.Ayet -----
Onlar, Rablerine kavuşacaklarını ve ancak O'na döneceklerini varsayan kimselerdir.
Sayfa: 11, Cüz: 1
----- 2.Bakara Suresi 82.Ayet -----
İman edip te salih ameller işleyenlere gelince, onlar cennet ehlidir. Onlar orada ölümsüzdürler (ebedi kalıcılardır).
Sayfa: 16, Cüz: 1
----- 2.Bakara Suresi 112.Ayet -----
Hayır, öyle değil. Kim iyilik yaparak yüzünü (benliğini) Allah'a teslim ederse (yönelenirse) onun için Rabbinin katında karşılığı (mükafatı) vardır. Onlara korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir de.
Sayfa: 19, Cüz: 1
----- 2.Bakara Suresi 128.Ayet -----
"Rabbimiz! Bizi Sana teslim olanlar (müslümanlar) kıl ve neslimizden de Sana teslim olmuş (müslüman) bir ümmet (nasib eyle). Bize ibadet yollarımızı ve yerlerimizi göster. Tövbemizi kabul et. Hiç şüphesiz Sen tövbeleri kabul edensin, Rahim'sin."
----- 2.Bakara Suresi 131.Ayet -----
Rabbi ona (İbrahim'e); "Teslim (müslüman) ol" dediğinde "Alemlerin Rabbine teslim oldum" demişti.
----- 2.Bakara Suresi 132.Ayet -----
Bunu (teslimiyet öğretisini) İbrahim oğullarına vasiyet etti. Yakup da; "Ey oğullarım! Gerçekten de Allah bu dini (İslam'ı/teslimiyeti) sizin için seçti, bu yüzden sakın ha müslüman (teslim olan) olmadan ölmeyesiniz" (dedi).
----- 2.Bakara Suresi 133.Ayet -----
Yoksa siz ölüm (hali) Yakub'a gelip çattığında orada hazır olan şahitler mi idiniz? Hani o oğullarına; "Benden sonra neye kulluk edeceksiniz?" demişti de onlar da; "Biz senin ve senin ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın ilahı olan tek bir ilaha, ona teslim olanlar (müslümanlar) olarak kulluk edeceğiz" demişlerdi.
Sayfa: 20, Cüz: 1
----- 2.Bakara Suresi 136.Ayet -----
Deyin ki; "Biz, Allah'a ve bize indirilene (Kuran'a), İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarına indirilene, Musa'ya, İsa'ya ve (diğer) nebilere Rablerinden verilene (ne verildiyse) iman ettik. Biz onlardan hiç biri arasında ayrım gözetmeyiz. Bizler O'na (Allah'a) teslim olanlarız (müslümanlarız)."
----- 2.Bakara Suresi 137.Ayet -----
Artık onlar da sizin bunlara (bu sayılanlara) iman etmeniz gibi iman ederlerse gerçekten hidayete ermiş (doğru yolu bulmuş) olurlar. (Yok) eğer yüz çevirirlerse, o takdirde onlar ancak bir ayrılık içerisindedirler. Bu durumda onlara karşı Allah sana yetecektir. O her şeyi işiten, her şeyi hakkıyla bilendir.
Sayfa: 26, Cüz: 2
----- 2.Bakara Suresi 177.Ayet -----
Yüzlerinizi doğu yada batı tarafına çevirmeniz iyilik (iyi olmak demek) değildir. Lakin (asıl) iyi olanlar; Allah'a, son güne (ahiret gününe), meleklere, Kitab'a ve nebilere iman eden, mala olan sevgisine rağmen onu yakınlarına, yetimlere, yoksullara, yolculara, (yardım) isteyenlere ve köleler uğrunda (içinden gelerek) veren, namazı ikame eden, zekatı veren ve (karşılıklı) anlaşma yaptıklarında sözlerini (ahitlerini tam olarak) yerine getiren, sıkıntıda, darlıkta ve şiddete maruz kaldıklarında sabredenlerdir. İşte onlar, doğru olan ve (Sünnetullah'tan) sakınanlardır.
Sayfa: 48, Cüz: 3
----- 2.Bakara Suresi 285.Ayet -----
Resul, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, müminler de (iman ettiler). Her biri Allah'a, meleklerine, kitaplarına, resullerine iman ettiler ve şöyle dediler; "O'nun resullerinden hiçbiri arasında ayrım gözetmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz! Senden bağışlanma diliyoruz. Dönüş (dönüşüm) yalnız Sanadır."
----- 2.Bakara Suresi 286.Ayet -----
Allah bir kimseyi gücünün yettiğinin haricinde (bir şeyle) yükümlü tutmaz. Onun (nefsin) kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. "Rabbimiz! Unutur yada yanılırsak bizi sorumlu tutma. Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi (ağır) yük (zorluk) yükleme. Rabbimiz! Bize güç yetiremeyeceğimiz şeyi de yükleme. Bizi affet. Bizi bağışla. Bize merhamet et. Sen bizim Mevlamızsın. Kafirler topluluğuna karşı bize yardım et."
Sayfa: 51, Cüz: 3
----- 3.Al-i İmran Suresi 16.Ayet -----
(Onlar); "Rabbimiz! Gerçekten biz iman ettik, günahlarımızı bağışla ve bizi ateş (cehennem) azabından koru" diyenlerdir.
----- 3.Al-i İmran Suresi 17.Ayet -----
(Ve onlar) sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler, ihtiyacından fazlasını sarfedenler ve seher vakitlerinde istiğfar edenlerdir.
----- 3.Al-i İmran Suresi 20.Ayet -----
O halde, eğer seninle tartışırlarsa de ki; "Ben, bana tabi olanlarla beraber yüzümü Allah'a teslim ettim (benliğimle O'na yöneldim)." Kendilerine kitap verilenlere ve ümmilere (kendilerine kitap verilmeyenlere/kitaptan habersiz olanlara) de ki; "Teslim (müslüman) oldunuz mu?" Şayet teslim (müslüman) olurlarsa, artık hidayete ermiş olurlar. Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen ancak tebliğ etmektir. Allah kullara karşı basiret sahibidir.
Sayfa: 55, Cüz: 3
----- 3.Al-i İmran Suresi 52.Ayet -----
Ardından İsa onlardaki küfrü (inkarı) sezince; "Allah'a (giden yolda) yardımcılarım kimlerdir?" dedi. Havariler şöyle dediler; "Biz Allah'ın yardımcılarıyız. Allah'a iman ettik. Sen de şahit ol ki bizler teslim olanlarız (müslümanlarız)."
Sayfa: 56, Cüz: 3
----- 3.Al-i İmran Suresi 53.Ayet -----
"Rabbimiz! İndirdiğine iman ettik, resule tabi olduk. Artık bizi şahidlerle beraber yaz."
Sayfa: 57, Cüz: 3
----- 3.Al-i İmran Suresi 67.Ayet -----
İbrahim ne yahudi ne de hristiyandı, ancak o teslim olmuş (müslüman) bir Hanifti (Allah'ı birleyendi). O (Allah'a) şirk koşanlardan da değildi.
----- 3.Al-i İmran Suresi 68.Ayet -----
Doğrusu insanların İbrahim'e en yakın olanı ona tabi olanlar, bu nebi (Muhammed) ve iman edenlerdir. Allah iman edenlerin gerçek ve yegane dostudur.
Sayfa: 60, Cüz: 3
----- 3.Al-i İmran Suresi 84.Ayet -----
De ki; "Allah'a, bize indirilene (Kuran'a), İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve torunlarına indirilene, Musa'ya, İsa'ya ve nebilere Rablerinden verilenlere iman ettik. Onlardan kimse arasında ayrım gözetmeyiz. Bizler O'na (Allah'a) teslim olanlarız (müslümanlarız)."
Sayfa: 62, Cüz: 4
----- 3.Al-i İmran Suresi 102.Ayet -----
Ey iman edenler! Allah'tan, sakınmanın hakkıyla sakının ve ancak teslim olanlar (müslümanlar) olarak can verin.
Sayfa: 63, Cüz: 4
----- 3.Al-i İmran Suresi 110.Ayet -----
Siz, insanlar için çıkarılmış, iyiliği emreden, kötülükten men eden, Allah'a iman eden en hayırlı ümmet oldunuz. Şayet Kitap ehli de iman etmiş olsaydı, kendileri için elbette daha hayırlı olurdu. Onlardan iman edenler olduğu gibi (aslında) pek çoğu fasıklardır (günahkarlardır).
Sayfa: 72, Cüz: 4
----- 3.Al-i İmran Suresi 175.Ayet -----
O şeytan ancak kendi dostlarını korkutur, o yüzden onlardan korkmayın. Eğer iman edenlerseniz, benden korkun.
----- 3.Al-i İmran Suresi 179.Ayet -----
Allah, pis olanı temiz olandan ayırana kadar iman edenleri içinde bulunduğunuz durumda bırakacak değildir. Allah sizi gayb hakkında bilgilendirecek de değildir. Lakin Allah, (gaybı bildirmek için) resullerinden dilediğini seçer. O halde Allah'a ve resullerine iman edin. Eğer iman eder ve (Sünnetullah'tan) sakınırsanız, sizin için büyük bir ecir vardır.
Sayfa: 75, Cüz: 4
----- 3.Al-i İmran Suresi 199.Ayet -----
Muhakkak ki, kitap ehlinden Allah'a boyun eğip, gönülden teslim olarak, Allah'a, size indirilene (Kuran'a) ve kendilerine indirilene iman eden kimseler vardır. Allah'ın ayetlerini az bir değere satmazlar. İşte onların Allah katında ecirleri (mükafatları) vardır. Hiç şüphesiz Allah hesabı hızlı görendir.
Sayfa: 99, Cüz: 5
----- 4.Nisa Suresi 136.Ayet -----
Ey iman edenler! Allah'a, resulüne, resulüne indirdiği Kitab'a ve daha önce indirdiği Kitab'a iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, resullerini ve son (ahiret) gününü inkar ederse, gerçekten (Hak'tan) uzak bir sapıklığa sapmış olur.
Sayfa: 100, Cüz: 5
----- 4.Nisa Suresi 146.Ayet -----
Ancak tövbe edenler, (kendilerini) islah edenler, Allah'a (Allah'ın ipine) sarılanlar ve dinlerini Allah'a has kılanlar müstesnadır. İşte onlar iman edenlerle beraberdir. Allah iman edenlere büyük bir ecir (mükafat) verecektir.
Sayfa: 121, Cüz: 7
----- 5.Maide Suresi 83.Ayet -----
Resule indirileni (Kuran'ı) işittikleri zaman (o işittiklerinin) Hak'tan (Allah'ın kelamı olduğunu) tanıdıklarından (anlamalarından) dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Derler ki; "Rabbimiz! İman ettik, bizi de şahitlerle beraber yaz."
Sayfa: 125, Cüz: 7
----- 5.Maide Suresi 111.Ayet -----
Hani havarilere; "Bana ve resulüme iman edin" diye ilham etmiştim. Onlar da; "İman ettik, Sen de bizim teslim olanlar (müslümanlar) olduğumuza şahit ol" demişlerdi.
Sayfa: 149, Cüz: 8
----- 6.Enam Suresi 163.Ayet -----
"Onun ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum. Ben teslim olanların (müslümanların) ilkiyim."
Sayfa: 166, Cüz: 9
----- 7.Araf Suresi 143.Ayet -----
Musa buluşma vaktimiz için gelip, Rabbi kendisiyle konuştuğu vakit; "Rabbim! Bana kendini göster, Sana bakayım" dedi. (Rabbi;) "Sen beni asla göremezsin. Lakin, şu dağa bak. Eğer o yerinde durabilirse o takdirde sen de beni göreceksin" dedi. Ardından Rabbi dağa tecelli edince onu dümdüz etti, Musa da baygın olarak yere düştü. Akabinde ayıldığında; "Seni her türlü noksanlıktan tenzih ederim, Sana tövbe ettim. Ben iman edenlerin ilkiyim" dedi.

Sünnetullah'ta "teknik olarak" Allah'ı (Zat'ını) görmek mahluklar için mümkün değildir. Çünkü Allah dışında bir varlık yoktur. Varlık zannındaki/iddiasındaki "ben"liklerin Hak'ikati, Allah'ın esma terkibleri yani Rableri olduğundan, varlık/benlik iddiasındakilerin Allah'ı görmesi olur şey değildir. Ancak Allah'ın tezahürlerine/isimlerden oluşan Rab terkiblerine "şahitlik" edebilirler. Bu Mevlana'nın; "Sebepleri öğrenmek isteyerek delirmenin eşiğinde çaldım kapıyı. Kapı açıldı ve gördüm ki, içeriden çalmaktaymışım" sözünde gizlidir. Kendinde kendini seyreden bir varlık! Gerisi sadece hayal! Mahluklar sadece Rab terkibidir. Allah vardır, isimleri vardır, isimlerin farklı boyutlarda, o boyutun frekansına uygun "Vücud" bulmuş halleri vardır.

Musa; "Seni görmek isterim" derken, yahudiliğin temel yanılgısı olan "Maddecilik" kavramı ile perdelenmiştir.

Yeryüzü boyutunun maddesi ile perdelenmiş "Dağ" benliği, özündeki Rab terkibinin tecelli oranı arttığında parçalanmıştır. Hak gelmiş, batıl yıkılmıştır.

Bu duruma alışkın olmayan Musa adlı yeryüzü mahluku bunun ağırlığını kaldıramamış ve kendinden geçmiştir.

Allah'ın "Subhan (her türlü noksanlıktan münezzeh)" olması yeryüzü boyutundaki tecellilere göredir. Yani bizim tecelli olarak değerlendirdiklerimiz tam bir yansıma değildir, üzerine dünya yükleri binmiştir, tecelliden bu "Allah"tır demek gibi "Panteist" yanılgısına düşmek doğru değildir, anca kamil insan "Hz.Muhammed" en üstün oranda bir yansıtma sergileyebilir. Ama hristiyan yanılgısı olan, İsa'ya tanrı yakıştırması gibi bir yanılgı da söz konusu olamaz. Bir de Hallac-ı Mansur gibi kendinden, kendindeki nefsani kirleri (yükleri) temizleyip, "Hiç"liğe erişebilenler "En-el Hak" diyebilir. Bu kişiler artık kendi bireysel zanlarından/benliklerinden sıyrılıp "Safiyye" makamına ulaşmıştır. Onun dışında geri kalan tüm "mahluklar" zandadır.

Sayfa: 176, Cüz: 9
----- 8.Enfal Suresi 2.Ayet -----
Müminler ancak o kimselerdir ki; Allah zikredildiği (anıldığı) zaman kalpleri ürperir, kendilerine O'nun (Allah'ın) ayetleri okunduğu zaman (bu) onların imanlarını arttırır ve onlar yalnız Rablerine tevekkül ederler.
Sayfa: 216, Cüz: 11
----- 10.Yunus Suresi 72.Ayet -----
"Bununla beraber, eğer yüz çevirirseniz, (bilin ki) ben sizden bir ücret istemedim. Benim ecrim ancak Allah'a düşer. Ben teslim olanlardan (müslümanlardan) olmamla emrolundum."
Sayfa: 217, Cüz: 11
----- 10.Yunus Suresi 84.Ayet -----
Musa; "Ey kavmim! Eğer siz (gerçekten) Allah'a iman ettinizse, eğer teslim olanlar (müslümanlar) olduysanız, öyleyse yalnız O'na tevekkül edin (O'na dayanıp güvenin)" dedi.
Sayfa: 219, Cüz: 11
----- 10.Yunus Suresi 104.Ayet -----
De ki; "Ey insanlar! Şayet benim (getirdiğim) dinimden şüphe içindeyseniz, (şunu bilin ki) ben sizin Allah olmaksızın kulluk ettiklerinize kulluk etmem, ancak sizin canınızı alacak olan Allah'a kulluk ederim. Ben iman edenlerden olmamla emrolundum."
Sayfa: 222, Cüz: 12
----- 11.Hud Suresi 14.Ayet -----
Eğer size cevap veremedilerse, bilin ki o (Kuran) Allah'ın ilmi ile indirilmiştir ve O'ndan (Allah'tan) başka ilah (tanrı) yoktur. O halde artık siz teslim olanlar (müslümanlar) mısınız?
Sayfa: 246, Cüz: 13
----- 12.Yusuf Suresi 101.Ayet -----
"Rabbim! Sen bana mülk verdin ve sözlerin yorumunu öğrettin. Semaların ve yeryüzünün yaratıcısı (programlayıcısı), Sen hem dünyada hem de ahirette benim gerçek ve yegane dostumsun. Benim canımı müslüman (teslim olmuş) olarak al ve beni salihlerin arasına kat."
Sayfa: 275, Cüz: 14
----- 16.Nahl Suresi 81.Ayet -----
Allah yarattıklarından sizin için gölgeler kılmış, dağlardan sizin için siperler kılmış, sizi sıcaktan koruyacak gömlekler ve sizi güç anınızda (savaşta/tehlike anında) koruyacak elbiseler (zırhlar) var etmiştir. İşte bu şekilde (Allah) size olan nimetini tamamlamaktadır. Umulur ki siz teslim (müslüman) olursunuz.
Sayfa: 276, Cüz: 14
----- 16.Nahl Suresi 89.Ayet -----
Dirilttiğimiz gün (Baas Günü), her ümmet içinde kendilerinden onlara bir şahit, seni de onlara şahit getirdik. Biz sana Kitab'ı (Kuran'ı) her şeyin açıklaması, bir hidayet (doğru yolu gösteren rehber), bir rahmet ve teslim olanlara (müslümanlara) müjde olması için indirdik.
Sayfa: 277, Cüz: 14
----- 16.Nahl Suresi 99.Ayet -----
Doğrusu onun (şeytanın) iman edenler ve yalnız Rablerine tevekkül edenler (güvenip, yaslananlar) üzerinde bir hükmü (otoritesi) yoktur.
----- 16.Nahl Suresi 102.Ayet -----
De ki; "Onu (Kuran'ı) Ruhul Kudüs (Cebrail), iman edenlere sebat vermek (inançlarını pekiştirmek), teslim olanlara (müslümanlara) bir hidayet (doğru yolu gösteren rehber) ve bir müjde olması için Rabbinden Hak ile indirmiştir."
Sayfa: 292, Cüz: 15
----- 17.İsra Suresi 107.Ayet -----
De ki; "Ona (Kuran'a, ister) iman edin, (ister) etmeyin. Onun öncesinde kendilerine ilim verilenlere (Kuran) okunduğunda şüphesiz çeneleri (üzerine) secdeye kapanırlar."
----- 17.İsra Suresi 108.Ayet -----
(Secdede;) "Rabbimizi tenzih ederiz. Şüphesiz Rabbimizin vaadi gerçekleşmiştir." derler.
----- 17.İsra Suresi 109.Ayet -----
Ağlayarak çeneleri (üzerine) secdeye kapanırlar. (Kuran) onların tevazularını arttırır.
Sayfa: 315, Cüz: 16
----- 20.Ta Ha Suresi 73.Ayet -----
"Doğrusu biz, günahlarımızı ve bizi kendisine zorladığın sihirden ötürü bağışlaması için Rabbimize iman ettik. Allah daha hayırlı ve daha kalıcıdır."
Sayfa: 330, Cüz: 17
----- 21.Enbiya Suresi 108.Ayet -----
De ki; "Bana ancak, ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyolunur. Artık teslim (müslüman) olacak mısınız?"
Sayfa: 335, Cüz: 17
----- 22.Hac Suresi 34.Ayet -----
Her ümmet için (Allah'ın) kendilerine rızık olarak verdiği büyük ve küçük baş hayvanlar üzerine (onları kurban ederek) Allah'ın adını anmaları için bir kurban/ibadet yeri (yada kurban kesmeyi farz) kıldık. İlahınız tek bir ilahtır. O halde yalnız O'na teslim (müslüman) olun. (Allah'a karşı) huşu duyanları müjdele.
Sayfa: 340, Cüz: 17
----- 22.Hac Suresi 78.Ayet -----
Allah yolunda O'nun cihadının hakkıyla (hakkını vererek) cihad edin. O sizi seçmiş, dinde size bir zorluk kılmamıştır. Babanız İbrahim'in dini(nde de böyleydi). O (Allah), resul size şahit olsun, siz de insanlara şahit olasınız diye hem önceden ve hem de bunda (Kuran'da) sizi müslümanlar (teslim olanlar) olarak isimlendirmiştir. Artık namazı ikame edin, zekatı verin ve Allah'a sarılın. O sizin mevlanızdır. (O) ne güzel mevla, ne güzel yardımcıdır.
Sayfa: 355, Cüz: 18
----- 24.Nur Suresi 47.Ayet -----
"Allah'a ve resule iman edip, itaat ettik" deyip, sonra da onlardan bir grup bunun (bu dediklerinin) sonrasında yüz çevirir. İşte bunlar (gerçekten) iman etmiş değildirler.
----- 24.Nur Suresi 51.Ayet -----
Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Resulüne çağırıldıkları zaman müminlerin sözü ancak "İşittik ve itaat ettik" demeleri olmuştur. İşte onlar felaha erenlerdir.
Sayfa: 383, Cüz: 20
----- 27.Neml Suresi 77.Ayet -----
Şüphesiz ki bu (Kuran), iman edenler (müminler) için bir hidayet rehberi ve rahmettir.
----- 27.Neml Suresi 81.Ayet -----
Sen asla körleri sapıklıklarından (vazgeçirip, onlara) hidayet (rehberlik) edebilecek değilsin. Ayetlerimize iman edenlerden başkasına (Hakk'a çağrıyı) işittiremezsin. İşte onlar (o iman edenler) teslim olanlardır (müslümanlardır).

Hidayet Allah'ın takdiri iledir. Resul ancak Hakk'a vesiledir, Sünnetullah'ı tebliğ edendir. Kör olarak yaratılanlar (takdir edilenler) bu dünya hayatından bu şekilde geçip gideceklerdir. Resul'un Hakk tebliğine iman edenler, teslim olanlardır (müslümanlardır).

Sayfa: 384, Cüz: 20
----- 27.Neml Suresi 91.Ayet -----
(De ki;) "Ben ancak, her şey kendisine ait olan, bu beldenin (Mekke'nin) -ki onu yasak (dokunulmaz) kılmıştır- Rabbine kulluk etmekle ve teslim olanlardan (müslümanlardan) olmakla emrolundum."
Sayfa: 391, Cüz: 20
----- 28.Kasas Suresi 53.Ayet -----
(Kuran) onlara okunduğu zaman; "Ona iman ettik. Şüphesiz ki o Rabbimizden (gelen) Hak'tır. Doğrusu biz ondan önce de teslim olanlar (müslümanlar) idik" derler.
Sayfa: 396, Cüz: 20
----- 29.Ankebut Suresi 10.Ayet -----
İnsanlardan "Allah'a iman ettik" diyenler vardır, akabinde Allah uğrunda ezaya uğratıldığı zaman insanların fitnesini Allah'ın azabı gibi düşünür. Rabbinden bir yardım gelecek olsa, kesinlikle "Gerçekten biz de sizinle beraberdik" derler. Allah, alemlerin göğüslerindekini (gizlediklerini) en iyi bilen değil midir?
Sayfa: 401, Cüz: 21
----- 29.Ankebut Suresi 46.Ayet -----
Onlardan zulmedenler hariç, kitap ehliyle en güzel şekilde olması haricinde tartışmayın ve "Bize indirilene de, size indirilene de iman ettik. İlahımız ve ilahınız Bir'dir. Biz yalnız O'na teslim olanlarız" deyin.
----- 29.Ankebut Suresi 47.Ayet -----
Böylece sana bu Kitab'ı indirdik. Kendilerine (daha önceden) kitap verdiğimiz kimseler buna iman ederler. Bunlardan da ona iman edecekler vardır. Ayetlerimizi küfre düşenlerden başkası bile bile inkar etmez.
----- 29.Ankebut Suresi 51.Ayet -----
Kendilerine okunan Kitab'ı, sana indirmiş olmamız onlara yeterli gelmedi mi? Muhakkak ki bunda, iman edecek bir toplum için bir rahmet ve hatırlatma vardır.
Sayfa: 409, Cüz: 21
----- 30.Rum Suresi 53.Ayet -----
Sen körleri de dalaletlerinden (kurtarıp) hidayete erdirebilecek değilsin. Ayetlerimize iman edenlerden başkasına işittiremezsin. Onlar teslim olanlardır (müslümanlardır).
Sayfa: 415, Cüz: 21
----- 32.Secde Suresi 15.Ayet -----
Ayetlerimize ancak, onlar (ayetler) ile kendilerine (Sünnetullah Hakikati) hatırlatıldığında secde ederek yere kapananlar ve büyüklük taslamadan Rablerini hamdi ile tesbih edenler iman ederler.
----- 32.Secde Suresi 16.Ayet -----
Korkarak ve umarak Rablerine dua etmek üzere yanları yataklardan uzaklaşanlar ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden infak edenler (ayetlerimize iman ederler).
Sayfa: 419, Cüz: 21
----- 33.Ahzab Suresi 22.Ayet -----
İman edenler, (düşman) birliklerini gördükleri vakit; "Bu, Allah ve resulünün bize vaad ettiği şeydir. Allah ve resulü doğru söylemiştir" dediler. (Bu durum) onlarda iman ve teslimiyetten başka bir şey arttırmadı.
Sayfa: 420, Cüz: 21
----- 33.Ahzab Suresi 23.Ayet -----
Müminlerden Allah'a (karşı) üzerinde ahitleştikleri şeyi (sözü) gerçekleştiren (yerine getiren) adamlar vardır. Böylece onlardan kimi süresini tamamladı (canını verdi), kimi de beklemektedir. Onlar (verdikleri sözü) hiçbir şekilde değiştirmediler.
Sayfa: 425, Cüz: 22
----- 33.Ahzab Suresi 56.Ayet -----
Hiç şüphesiz Allah nebiye rahmet etmektedir, melekleri de şanını yüceltmektedirler. Ey iman edenler! Siz de ona dua edin, teslimiyetle selam edin.
Sayfa: 448, Cüz: 23
----- 37.Saffat Suresi 102.Ayet -----
Ardından (çocuk) kendisiyle birlikte çalışma (çağına) erişince (İbrahim ona;) "Ey oğulcuğum! Doğrusu ben uykuda seni boğazladığımı görüyorum, bir bak ne düşünürsün?" dedi. (Çocuk;) "Ey babacığım! Emrolunduğun şeyi yap. Şayet Allah dilerse (inşallah) beni sabredenlerden bulacaksın" dedi.
Sayfa: 449, Cüz: 23
----- 37.Saffat Suresi 103.Ayet -----
Sonra ikisi de (Allah'ın emrine) teslim olduklarında (İbrahim, oğlunu) alnı üzere yatırdı.
Sayfa: 459, Cüz: 23
----- 39.Zümer Suresi 12.Ayet -----
"Ve teslim olanların (müslümanların) ilki olmakla emrolundum."
Sayfa: 463, Cüz: 24
----- 39.Zümer Suresi 54.Ayet -----
"Rabbinize yönelin ve azabın size gelmesinden önce O'na teslim olun. Sonra yardım edilmezsiniz."
Sayfa: 473, Cüz: 24
----- 40.Mümin Suresi 66.Ayet -----
De ki; "Doğrusu, Rabbimden bana apaçık deliller geldiğinde ben, sizin Allah olmaksızın kulluk ettiklerinize kulluk etmekten yasaklandım ve alemlerin Rabbine teslim olmakla emrolundum."
Sayfa: 479, Cüz: 24
----- 41.Fussilet Suresi 33.Ayet -----
Allah'a davet edip, salih amel işleyen ve "Gerçekten ben teslim olanlardanım (müslümanlardanım)" diyen kimseden daha güzel sözlü kim vardır?
Sayfa: 483, Cüz: 25
----- 42.Şura Suresi 15.Ayet -----
İşte bunun için sen onları (Hakk'a) davet et. Sana emredildiği şekilde dosdoğru ol, onların hevalarına (heves ve arzularına) uyma ve de ki; "Allah'ın Kitap'tan indirdiğine iman ettim ve aranızda adil davranmakla emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz sizin de Rabbinizdir. Bizim (işlediğimiz) amellerimiz bize, sizin (işlediğiniz) amelleriniz de size aittir. Bizimle sizin aranızda (tartışmaya) hiçbir delil yoktur. Allah aramızı (hepimizi biraraya) toplayacaktır. Dönüş (dönüşüm) yalnız O'nadır."
Sayfa: 493, Cüz: 25
----- 43.Zuhruf Suresi 69.Ayet -----
"Onlar ayetlerimize iman edip, teslim (müslüman) olanlardır."
Sayfa: 496, Cüz: 25
----- 44.Duhan Suresi 21.Ayet -----
"Eğer bana iman etmediyseniz, öyleyse benimle ilişkinizi kesin."

Musa'ya iman, Musa'nın getirdiğine imandır. Musa'nın getirdiğine iman, Musa'nın Hak'ikatinden zuhur edendir. Musa'nın Hak'ikati, onda toplanan esmalardır (Musa'nın Rabbidir)... Gökten bir su iner ve onunla yeryüzüne hayat verilir!

Sayfa: 503, Cüz: 26
----- 46.Ahkaf Suresi 15.Ayet -----
Biz insanı ana babasına iyi davranmakla görevlendirdik. Annesi onu zahmetli bir şekilde taşıyıp, zahmetle doğurmuştur. Onu taşıyıp, sütten kesmesi otuz aydır. Nihayet erginlik çağına, kırkına ulaştığında; "Rabbim! Beni, bana ve ana babama bahşettiğin nimetine şükretmeye ve razı olacağın salih ameli işlemeye yönelt. Zürriyetimde benim için salih kimseler kıl. Gerçekten ben Sana tövbe ettim. Gerçekten ben teslim olanlardanım (müslümanlardanım)" der.

Kemale erme duası.

Sayfa: 510, Cüz: 26
----- 48.Fetih Suresi 4.Ayet -----
O (Allah), iman edenlerin kalplerine imanlarına iman katmaları için sekinet indirendir. Semaların ve yeryüzünün orduları Allah'ındır. Allah her şeyi hakkıyla bilendir, hikmet sahibidir.
Sayfa: 516, Cüz: 26
----- 49.Hucurat Suresi 14.Ayet -----
Bedeviler; "İman ettik" dediler. De ki; "İman etmediniz, ancak -Teslim (müslüman) olduk, deyin. İman henüz kalplerinize girmedi. Eğer Allah'a ve resulüne itaat ederseniz, (Allah) amellerinizden hiçbir şey eksiltmez. Hiç şüphesiz Allah çok bağışlayandır, Rahim'dir."

Kendinize bir sorun; "Önce iman edip, sonra mı müslüman oldunuz?", yoksa "Önce müslüman olup, sonra mı iman ettiniz?" Sahi siz, nasıl müslüman oldunuz? Hiç düşündünüz mü? Bunu okuyorsanız, muhtemelen kendinizi "müslüman" olarak tanımlamaktasınız. Gerçekten müslüman mısınız? Müslüman olmanın anlamının (en azından kelime anlamının) farkında mısınız? Tefekkür edin!

Bedeviler, Arapların çölde yaşayan cahil kesimi diyebileceğimiz bir halk topluluğu. Yani akıl erdirmez, düşünmez, yap dersin yapar, git dersin gider. "Bedeviler" adı altında burada işaret edilen, bu kavram kapsamındaki bir insan direk mümin olamaz (iman edemez), dili böyle dese de, bu dediği daha kalbine yerleşmemiştir. Ancak "müslüman" yani "teslim olan" olabilir. "Taklidi" olarak ibadetlerini yerine getirir. Bakar, kendisine öğretileni uygular. Sorgulamaz, itiraz etmez. Adı üstünde teslim olmuş. Ancak, görünürde teslim olup, yine kalben olmamış olabilir. O zaman zaten münafık olur. Görünürde teslim olup, kalbi daha mutmain olmamış olabilir. O zaman daha yolun başındadır. Ama ne zaman teslim olur, kalbi yatışır, sekinete kavuşur ve düşünmeye başlar, tefekkür eder, !!!sorgular!!!, o zaman "akli iman" meyveleri kendisinde yeşerir. Bu, şu şekilde de tasvir olunur; İmanınıza sımsıkı sarılın, aklınız ile ilerleyin. İman dağcının güvenlik ipidir, şeklinde...

Velhasıl, teslim olmanın da, imanın da çeşitleri vardır, dereceleri vardır. Yol uzun. Level atlamak, bonus toplamak sizin elinizde.

----- 49.Hucurat Suresi 15.Ayet -----
İman edenler ancak, Allah'a ve resulüne iman eden, üstelik şüpheye düşmeyen, Allah yolunda malları ve canları ile cihat eden kimselerdir. İşte onlar doğru olanlardır.
Sayfa: 522, Cüz: 27
----- 51.Zariyat Suresi 55.Ayet -----
Hatırlat. Muhakkak ki hatırlamak iman edenlere fayda verir.
Sayfa: 537, Cüz: 27
----- 57.Hadıd Suresi 7.Ayet -----
Allah'a ve resulüne iman edin ve sizi kendisine halife kıldığı şeylerden infak edin. Sizden iman eden ve infak edenler için büyük bir ecir (mükafat) vardır.
----- 57.Hadıd Suresi 8.Ayet -----
Size ne oluyor da, resul sizi Rabbinize iman etmeye çağırdığı ve sizden kesin sözünüzü aldığı halde Allah'a iman etmiyorsunuz? Eğer iman edenler iseniz (bu çağrıya kulak verin).
Sayfa: 538, Cüz: 27
----- 57.Hadıd Suresi 16.Ayet -----
İman edenlerin kalplerinin, Allah'ın zikrine ve Hak'tan inene karşı boyun eğip, gönülden teslim olmalarının vakti gelmedi mi? Onlar, kendilerine daha önce kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan pek çoğu fasıklardır (günahkarlardır).
Sayfa: 539, Cüz: 27
----- 57.Hadıd Suresi 19.Ayet -----
Allah'a ve resullerine iman edenler, işte onlar Rableri nezdinde sıddîkler (dosdoğru olanlar) ve şahitlik edenlerdir. Onlar için ecirleri (mükafatları) ve nurları vardır. (Nankörlük edip, gerçekleri gizleyip örterek) küfre düşenler ve ayetlerimizi yalanlayanlar(a gelince), onlar da cehennem ashabıdır.
Sayfa: 551, Cüz: 28
----- 61.Saf Suresi 11.Ayet -----
Allah'a ve resulüne iman eder, mallarınız ve canlarınız ile Allah yolunda cihat edersiniz. Şayet biliyorsanız bu sizin için daha hayırlıdır.
Sayfa: 555, Cüz: 28
----- 64.Tegabun Suresi 9.Ayet -----
(Allah'ın) toplanma günü için sizi toplayacağı gün, işte o (karşılıklı) aldatma günüdür (dünya hayatındaki aldanmaların açığa çıktığı gündür). Kim Allah'a iman edip, salih amel işlerse, (Allah da) onun kötülüklerini örter, onu altından ırmaklar akan orada sonsuza kadar ölümsüzler (ebedi kalıcılar) olacakları cennetlere sokar. İşte bu büyük kazançtır.
Sayfa: 558, Cüz: 28
----- 65.Talak Suresi 11.Ayet -----
(Allah,) iman edip salih ameller işleyenleri karanlıklardan nura çıkarmak için, size Allah'ın açıklayıcı ayetlerini okuyan bir resul (göndermiştir). Her kim Allah'a iman eder, salih amel işlerse, (Allah da) onu altlarından ırmaklar akan orada sonsuza kadar ölümsüzler (ebedi kalıcılar) olacakları cennetlere sokar. (Böylece) Allah ona gerçekten (güzel) bir rızık ihsan etmiştir.
Sayfa: 571, Cüz: 29
----- 72.Cin Suresi 13.Ayet -----
"Hidayet rehberini (Kuran'ı) dinlediğimizde gerçekten ona iman ettik. Her kim Rabbine iman ederse, artık ne (ecrinin) eksiltilmesinden ve ne de (kendisine) taşkınlıktan (edileceğinden) korkmaz."
Sayfa: 572, Cüz: 29
----- 72.Cin Suresi 14.Ayet -----
"Doğrusu bizden teslim olanlar (müslümanlar) da vardır zalimler de. Her kim (Allah'a) teslim (müslüman) olursa, işte onlar doğru yolu arayanlardır."